Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/26881 Esas 2017/4579 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/26881
Karar No: 2017/4579

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/26881 Esas 2017/4579 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2015/26881 E.  ,  2017/4579 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, davalı-karşı davacı erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve nafakalar ile eksik inceleme yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 119/1 -( f) hükmü uyarınca, gerek yazılı gerekse basit yargılama usulünde, iddia edilen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceğinin, dava dilekçesinde belirtilmesi, ayrıca Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 121 ve 129/2. hükmü uyarınca hem dava dilekçesinde hem de cevap dilekçesinde gösterilen ve tarafın elinde bulunan belgelerin dilekçeye eklenerek mahkemeye sunulması, başka yerlerden getirtilecek belge ve dosyalar için de bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamanın dilekçede yer alması zorunludur. Davalı-karşı davacı erkek davaya cevap ve karşı dava dilekçesinde herhangi bir delile dayanmamıştır. Dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması davacı-karşı davalı kadının karşı davaya cevap vermemesi ile sona ermiş, davalı-karşı davacı erkek bu aşamadan sonra sunduğu 23.01.2015 tarihli dilekçesi ile tanıklarının ismini bildirmiştir. Bu sebeple davalı-karşı davacı erkeğin süresinde bildirmediği tanıklarının beyanları kusur belirlemesinde dikkate alınamaz (HGK 20/04/2016 tarih 2014/2-695 E. ve 2016/522 K. sayılı kararı). Bu durumda mahkemece, davacı yanca usulüne uygun şekilde süresinde ileri sürülmeyen delilleri ve tanık beyanları esas alınarak davalı kadına kusur yüklenilmesi ile davalı-karşı davacının davasının kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Gerçekleşen bu durum karşısında, yukarıda açıklanan sebeple davacı-karşı davalı tarafa yüklenecek kusurlu bir davranış ispatlanamadığı halde, kadın da kusurlu kabul olunarak davalı-karşı davacı erkeğin boşanma davasının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki; kadının davasında verilen boşanma hükmü temyiz edilmeksizin kesinleşmekle erkeğin boşanma davası konusuz kalmıştır. Bu sebeple mahkemece, erkeğin davası yönünden dava konusuz kaldığından "Karar verilmesine yer olmadığına" dair hüküm kurmak ve davadaki haklılık durumuna göre yargılama giderleri ve vekalet ücreti konusunda karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
    3-Yukarıda açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda, davacı-karşı davalı kadının kusuru kanıtlanamamış olup, birlik görevlerini yerine getirmeyen davalı-karşı davacı erkek tamamen kusurludur. Boşanma sonucu davacı-karşı davalı kadın, en azından diğer eşin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52 ) dikkate alınarak davacı-karşı davalı kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat takdiri gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak bu isteğin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) ve (3.) bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda (1.) bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.04.2017 (Salı)





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.