14. Hukuk Dairesi 2017/5985 E. , 2018/2009 K.
"İçtihat Metni"....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.06.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Dairemizin 12.09.2017 günlü mahalline iade kararı sonrası dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, mirasbırakan....vefatıyla 48 ada 32 parsele kayıtlı 1-2-4 ve 5 bağımsız bölüm no’lu taşınmazların taraflara intikal ettiğini belirterek taşınmazlar üzerindeki ortaklığın mümkünse aynen taksim edilerek, değilse satılarak giderilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan ... ve ... aynen taksimin mümkün olduğunu, taşınmazların satılmasını istemediklerini, gerekiyorsa ivaz ilavesiyle taksim kararı verilmesini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla girilmesine karar verilmiş, verilen karar davalılardan .....temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 07.05.2012 tarihli, 2012/3484 -6801 Esas-Karar sayılı ilamıyla; “... Olayımıza gelince; dosya arasında bulunan tapu kaydına göre 48 ada 32 parsel nolu taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurulu yapının, mesken niteliğindeki bodrum kat 1 nolu, zemin kat 2 nolu, 1. çatı katı 4 nolu ve 5 nolu bağımsız bölümleri tarafların murisi.....adına tapuda kayıtlı olup ..... Hukuk Mahkemesinin 02.03.2011 tarih ve 2011/170 Esas 2011/147 Karar sayılı mirasçılık belgesine göre murisin 18.02.2011 tarihinde öldüğü ve mirasının 4 pay kabul edilerek 1"er payla ..., ..., ..., ...’a aidiyetine karar verildiği anlaşılmıştır. Taraflarca aynen paylaştırılması istenen dört adet taşınmaz ve bunları paylaşacak dört mirasçı bulunduğuna göre mahkemece yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler de nazara alınarak oluşan sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yerinde değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu aradan geçen zamana rağmen imar planı sözleşmelerinin tamamlanamadığı, davacının ısrarla karar verilmesini talep ettiği, tarafların arasında husumet bulunduğu ve anlaşma yoluyla taksim yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle dava konusu taşınmazlar üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir.
Bozma ilamına uyulduğu halde gereği yerine getirilmemiştir. Tarafların ortak mirasbırakanına ait 48 ada 32 parsel nolu taşınmaz üzerinde her biri mesken niteliğinde 4 adet bağımsız bölümden oluşan kat irtifaklı yapı bulunmaktadır. Dosyada mevcut mirasçılık belgesine göre kayıt malikinin mirasçılarının davanın taraflarından ibaret ve 4 kişi oldukları anlaşılmaktadır. Belediyeden alınan cevabi yazılarda, dava konusu binanın projeye aykırı kısımlarının düzeltilmesi halinde iskan izni verilerek kat mülkiyeti işlemlerinin gerçekleştirilebileceği, ancak taşınmazın son durumuna göre herhangibir tadilat projesinin 1/1000 ölçekli uygulama imar planı onaylanmadan hazırlanamayacağı belirtilmiştir.
Yine, Belediyenin 15.06.2016 tarihli cevabi yazısında ise 1/1000 ölçekli koruma amaçlı uygulama imar planının onaylanmak üzere ilgili kurumlara gönderildiği ve sürecin devam ettiği bildirilmiştir.
Bu durumda mahkemece, binanın projeye uygun hale getirilmesine ilişkin sürecin tamamlanmasının beklenmesi, aynen taksim hususunun değerlendirilmesi, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçeyle yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, 19.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verilmiştir.