20. Hukuk Dairesi 2016/12141 E. , 2017/1131 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 14/02/2017 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davalı Hazine vekili Av. ... ile davacı ... ve arkadaşları vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, 03/07/2013 havale tarihli dava dilekçesi ile davacılar murisine ait ... köyü ... ada ... parseldeki 28/168 hissenin ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/310-2003/248 (bozmadan sonra 2003/556-823) sayılı kararı ile 28/6720 olarak düzeltildiğini, böylece davacının 141.165 m2 olan hissesinin 3529 m2 ye düşürüldüğünü ve mülkiyet hakkında 137.635 m2 azalma meydana geldiğini bildirerek, mülkiyet hakkının kaybı nedeniyle uğranılan zarar nedeniyle Türk Medeni Kanununun 1007. maddesi uyarınca, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 18.500.000.- TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 6.616.164,44.-TL"nin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara payları oranında ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesine göre tazminat istemine ilişkindir.
4721 sayılı TMK"nın sorumluluk kenar başlığını taşıyan 1007.maddesi "Tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devlet sorumludur." hükmünü içermekte olup, bu maddede düzenlenen sorumluluk, kusura dayanmayan (objektif) bir sorumluluk türü olup, tapu sicil müdür ya da memurunun kusuru olsun ya da olmasın, sicilin tutulmasında; kişilerin mal varlığı çıkarlarını koruyan hukuk kurallarına aykırı davranılmış olması yeterlidir. Kusurun varlığı ya da yokluğu devletin sorumluluğu için önem taşımamakta; sadece, Devletin memuruna rücuu halinde iç ilişkide etkili olmaktadır.
Davanın açıklanan niteliğine göre; davalı olarak Hazinenin taraf gösterilmesi gerekirken, dava Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılmıştır. Davacının asıl dava etmek istediğinin, Hazine olduğu belirgin olup, temsilde yanılma hali bulunduğundan, bu durumun mahkemece re"sen gözetilmesi ve davanın usulünce gerçek hasıma yönlendirilmesi için davacı tarafa olanak sağlanması, Hazine davaya dahil edilerek taraf oluşturulup, savunma ve delilleri sorulduktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır (HGK 12/2/2010 gün ve 57513 m2 2010/7-70-86 EK).
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan 1.480,00.-TL vekalet ücretinin kendisini avukat ile temsil ettiren davacılar ve davalıya karşılıklı olarak verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 14.02.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.