23. Hukuk Dairesi 2015/3065 E. , 2016/1408 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı vekili avukat ... gelmiş olup, duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, müvekkilinin davalının inşaat işlerinin denetim yükümlülüğünü üstlendiğini, denetim işine dair taraflar arasında 06.04.2011 tarihli Yapı Denetimi Hizmet Sözleşmesi, yine işin 40.000 M2"lik kısmına dair davacı ile dava dışı olan ve davalı inşaatının yüklenicisi olan... A.Ş. ile yapılan 17.03.2011 tarihli sözleşmeler imzalandığını, 17.03.2011 tarihli sözleşme ile iş bedelinin 625.468,00 TL, % 50"lik bedelin iade edileceği ve % 50"lik kısma ilişkin davalıya teslim edilmek üzere 312.734,00 TL"lik teminat çeki verileceğinin kararlaştırıldığını, inşaatın 52.000 M2 olarak tamamlandığını, müvekkilinin iade kapsamında 239.400,00 TL ödeme yaptığını, geriye davalıya ödenmesi gereken meblağın 73.334,00 TL olduğunu, bu duruma rağmen davalının anılan teminat çekine dayalı olarak 200.093,53 TL"nin tahsili amacıyla icra takibine giriştiğini, oysa davalıya 73.334,00 TL borcunun kaldığını, davalının fazladan 126.759,00 TL istemde bulunduğunu, öte yandan taraflar arasındaki resmi sözleşmeye göre davalıya hitaben keşide edilen tüm fatura bedellerinin ödendiğini ileri sürerek, davalıya 126.759,00 TL borçlu olmadığının tespitine, takip kötüniyetle başlatıldığından tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddi ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, iskonto ve iadeye ilişkin 17.03.2011 tarihli protokol taraflar arasında olmadığından tümüyle davalıyı bağlamayacak ise de, bu protokol doğrultusunda davacının davalı lehine teminat çeki düzenlediği, hizmet bedelinin yarısının iade edileceği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, 06.04.2011 tarihli Yapı Denetimi Hizmet Sözleşmesinin tarafları bağladığı, davalının davacıya 52.712 M2 inşaat alanı için 938.987,00 TL ödemede bulunduğu, bu bedelin yarısının davalıya iadesinin gerektiği, bu bağlamda davacının davalıya 239.400,00 TL ödeme yaptığı, davacının 230.093,00 TL daha ödemesi gerektiği, davalının bu miktar üzerinden takip başlattığı, teminat çekinin bu meblağ üzerinden geçerli kaldığı, icra dosyasına ödenen paranın ödenmemesi konusunda tedbir kararı verildiğinden % 20 oranında tazminata karar verilmesi gerektiği belirtilerek, davanın reddi ile 25.351,80 TL kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı ile dava dışı.... A.Ş arasındaki 17.03.2011 tarihli sözleşme ile toplam 40.000 M2 alanlı inşaat için protokol yapıldığı, ücretinin 625.468,00 TL olduğu, bunun yarısının iade edileceği, iade edilecek 312.734,00 TL için teminat çeki verileceği, sözleşmeye konu inşaatın davalı ...."ye ait olduğu ve anılan çekin davalıya... A.Ş."ye teslim edildiği tartışmasızdır.
Taraflar arasında 06.04.2011 tarihli Yapı Denetimi Hizmet Sözleşmesinin bulunduğu, bu sözleşme ile 52.712 M2 alanlı inşaat yapılacağı ve indirim veyahut iadeye ilişkin hüküm bulunmadığı da tartışmasızdır.
Davalı ...Ş. davacının keşide ettiği çeke dayalı olarak bakiye alacağın tahsili amacıyla icra takibi başlatmıştır.
Davada çözümlenmesi gereken husus, davalı yüklenicisi ile davacı arasındaki sözleşmeyle kararlaştırılan iade oranının, bu davanın tarafları arasındaki sözleşmeye de uygulanıp uygulanmayacağı noktasındadır.
Bu davanın tarafları arasındaki sözleşmede iadeye ilişkin hüküm bulunmadığına, iadeye ilişkin olarak 17.03.2011 tarihli sözleşmede hüküm bulunduğuna göre, iadeye ilişkin hüküm 40.000 M2"lik inşaata dair uygulanabilecektir.
Bu durumda, 40.000 M2"lik inşaata ilişkin % 50 oranında indirim yapılacağı, geriye kalan 12.712 M2"lik inşaat kısmına ilişkin % 50"lik indirimin uygulanmayacağı nazara alınarak, bu yönde yapı denetimi işlerinden anlayan inşaat mühendisi bilirkişinin de dahil olduğu bilirkişi heyetinden bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Kabule göre, sözleşmelerde ve vekaletnamede davacı unvanının “... Ltd. Şti.” olduğu anlaşılmasına rağmen, karar başlığında “... Ltd. Şti.” şeklinde yazılması da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.