7. Hukuk Dairesi 2015/1342 E. , 2015/9125 K.
"İçtihat Metni"İş Mahkemesi
Dava Türü : İşe İade
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
İş sözleşmesinin geçerli neden olmadan davalı işveren tarafından feshedildiğini belirtilen davacı işçi feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
4857 sayılı İş Kanununun 20.maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikayet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır.
İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili 20.10.2014 tarihli esas hakkındaki yazılı beyanında davacının 17.06.2014 tarihinde aranarak genel müdürün kendisi ile görüşmek istediğinin beyan edilmesi üzerine davacının ertesi gün 18.06.2014 tarihinde işyerinde Genel Müdür yardımcısı olan ... isimli kişi ile görüşmesi neticesinde iş akdinin feshinin davacıya sözlü olarak bildirildiğini, bu kişinin davacıya, "" Senin çıkışını verdim, al bu kağıtları imzala. "" dediğini beyan etmiştir. Davacı vekilinin bu beyanında davacının 17.06.2014 tarihli fesih bildiriminden 18.06.2014 tarihi itibari ile haberdar olduğu anlaşılmaktadır. Dava ise 23.07.2014 tarihinde açılmış olup, bildirim tarihine göre davanın bir aylık dava açma süresi geçtikten sonra açıldığı tespit edilmiştir. Dava hak düşürücü süre içinde açılmamıştır. Davanın reddi yerine yazılı şekilde kabulü hatalıdır.
4857 sayılı İş Yasasının 20/3.maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihinde alınması gerekli 27.70 TL harçtan peşin alınan 25.20 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.50 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı belediyenin yapmış olduğu 30,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı belediyeye ödenmesine, davalı şirket tarafından yapılmış bir masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT"ne göre 1.500,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Artan gider ve delil avansının istek halinde ilgililere iadesine,
7-Peşin alınan temyiz harcının istekleri halinde davalılara iadesine, 14/05/2015 gününde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.