Esas No: 2020/8910
Karar No: 2022/5538
Karar Tarihi: 12.05.2022
Danıştay 6. Daire 2020/8910 Esas 2022/5538 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacılar tarafından açılan davada, İstanbul İli'nde bulunan bir taşınmazın tahliyesi işleminin iptal edilmesi ve tahliyeden kaynaklanan zararların maddi ve manevi olarak tazmin edilmesi istenmiştir. İlk derece Mahkemesi, davanın reddine karar vermiş, bu karar istinaf edilmiştir. İdari Dava Dairesi de reddedilen istinaf başvurusuna ilişkin kararda bulunmuştur. Karara karşı yapılan temyiz başvurusunda ise, tazminatın hesaplanması için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği savunulmuştur. Ancak, Daire çoğunluğu hizmet kusuru bulunmadığını gerekçe göstererek, İdari Dava Dairesi kararını onamıştır.
Kanun Maddeleri:
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu, madde 49-50
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2020/8910
Karar No : 2022/5538
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : 1- …
2- …
3- …
VEKİLLERİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı - …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN ÖZETİ : İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parselde kayıtlı taşınmazın …,…,…,… ve … n.olu bağımsız bölüm numaralarının müşterek maliki davacılar tarafından söz konusu taşınmazın davacılar tarafından tahliye edilmesinin istenmesine ilişkin 24.07.2013 tarihli işlemin … İdare Mahkemesi'nin E:… esas K:… sayılı kararı ile iptaline karar verildiğinden bahisle tahliye işleminden kaynaklanan zararlarına ilişkin her bir davacı için ayrı ayrı 50.000,00 TL toplam 150.000,00 TL maddi tazminatın, 10.000,00 TL manevi tazminatın tahliye tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine dair … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
… Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine 12/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
KARŞI OY (X):
Dosyanın incelenmesinden; davacıların maliki oldukları yapıyı davalı idarenin kusurlu işlemi nedeniyle tahliye etmek zorunda kaldıkları iddiasıyla uğradıkları maddi ve manevi zararın tazminin istenildiği davada davalı idarenin hizmet kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi yolunda verilen ilk derece Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun da reddi üzerine İdari Dava Dairesinin kararının temyiz edildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; davanın açılmasına sebep olan unsurun davalı idarenin tahliye işlemine karşı açılan davada ilk derece Mahkemesince verilen iptal kararının, Danıştay Ondördüncü Dairesinin 01.02.2017 tarihli, E:2014/7951, K:2017/432 sayılı karar ile onanıp daha sonra yapılan karar düzeltme isteminin ise reddedilmesi olduğu görülmüştür.
Bu durumda, hukuka aykırı bulunarak yargı kararıyla iptal edilen tahliye işleminden dolayı zarara uğranıldığının iddia edilmesi dikkate alındığında Mahkemece, kamu hizmetini hukuka uygun yürütmediğinden bahisle kusuru bulunan idarenin, davacılara verdiği zararın miktarının hesaplanması için bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucunda düzenlenecek rapora göre karar verilmesi gerekirken, hizmet kusuru bulunmadığından bahisle davanın reddi yolunda verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu kararda hukuki isabet bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, anılan kararın bozulması gerektiği görüşüyle Dairemizce verilen kararın onanması yönündeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.