Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/23839
Karar No: 2019/21536
Karar Tarihi: 26.11.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/23839 Esas 2019/21536 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/23839 E.  ,  2019/21536 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ: İTİRAZIN İPTALİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti :
    Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı şirketite 12.02.2013 tarihinde çalışmaya başladığını, iş akdinin feshedildiği 19.06.2014 tarihine kadar Irak Basra"da bulunan konut inşaat projesinde mekanik ustası ve sıhhi tesisatçı olarak çalıştığını, burada çalışmaya başladıktan sonra maaşının arttırılarak aylık 2.100 USD ücret ile çalışmasına devam ettiğini, fazla mesai yaparak çalıştığını, tatil günlerinde çalıştığını, ücretlerinin geç ödendiğini, 2014 yılının 2.3.4.5 ve 6 aylara ait ücretlerinin ise ödenmediğini, 18.06.2014 tarihinde iş akdinin haksız olarak fesh edildiğini, yasal olarak ödenmesi gereken işçilik alacakları ödenmediği için icra takibi başlattığını, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ve takibin devamı ile davalı aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti :
    Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, bordrolarda görüleceği üzere davacının aylık 1.800,00 USD ücret aldığını, ücretlerinin 5.859 USD sinin avans olarak ödendiğini, ayrıca 1.600 USD nin de avans dışında davacıya elden ödendiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararının Özeti :
    Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    Taraflar arasında davacıya ödenen aylık ücretin miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.4857 sayılı İş Kanunu’nun 32. maddesinin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 401. maddesine göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, asgari ücretten az olmamak üzere emsal ücret göz önünde tutularak belirlenir.4857 sayılı Kanun’un 8.maddesinde, işçi ile işveren arasında yazılı iş sözleşmesi yapılmayan hallerde en geç iki ay içinde işçiye çalışma şartlarını, temel ücret ve varsa eklerini, ücret ödeme zamanını belirten bir belgenin verilmesi zorunlu tutulmuştur. Aynı Kanun’un 37. maddesinde, işçi ücretlerinin işyerinde ödenmesi ya da banka hesabına yatırılması hallerinde, ücret hesap pusulası türünde bir belgenin işçiye verilmesinin zorunlu olduğu hükme bağlanmıştır. Usulünce düzenlenmiş olan bu tür belgeler, işçinin ücreti noktasında işverenden sadır olan yazılı delil niteliğindedir. Kişi kendi muvazaasına dayanamayacağından, belgenin muvazaalı biçimde işçinin isteği üzerine verildiği iddiası işverence ileri sürülemez. Ancak böyle bir husus ileri sürülsün ya da sürülmesin, muvazaa olgusu mahkemece re"sen araştırılmalıdır.Çalışma hayatında daha az vergi ya da sigorta primi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 27.maddesinde hukuki dinlenilme hakkı kurala bağlanmıştır. Hukukî dinlenilme hakkı, Anayasanın 36.maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur. Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir.Somut olayda, davacı en son net 2.100 USD ücretle çalıştığını iddia etmiş, davalı ise davacının ücretinin 1.800 USD olduğunu savunmuştur. Dinlenilen davacı tanıkları davacının almakta olduğu ücret konusunda bilgilerinin olmadığını ifade etmişler, davalı tanığı ise “1.800 USD alması lazım ancak emin değilim” şeklinde beyanda bulunmuştur. Mahkeme davacının aylık ücretinin 1.800 USD olduğunun kabulülü ile bakiye ücret alacağı hüküm altına alınmış ise de varılan sonuç dosya kapsamı ile ve tarafların iddia ve savunmalarıyla örtüşmemektedir. Nitekim davacı taraf delil listesi ile birlikte davalı şirket yetkililerince gönderildiğini iddia ettiği bir elektronik posta gönderisine ait belge sunmuştur. Davalı şirketin ünvanının yer aldığı, göndericisinin Selahattin Kabaoğlu alıcısının ... olduğu, 01.12.2013 tarihli elekronik postada davacının ücretinin 1.800, USD den 2.100 USD ye yükseltildiğinin belirtildiği görülmektedir. Mahkemece davacı delilleri arasında yer alan bu belge posta gönderisi hakkında herhangi bir araştırma yapılmadığı gibi, davalı şirket tarafından da bu belgeye ilişkin olarak herhangi bir açıklama yapılmamıştır. Mahkemece yapılması gereken iş, söz konusu elektronik posta gönderisinin davalıya gösterilerek anılan belge hakkındaki beyanın alınması, davalı şirket kayıtları ve tüm deliller bir arada yeniden titizlikle değerlendirielerek oluşacak sonucuna göre karar verilmesidir. Bu maddi vu hukuki olgular göz ardı edilerek, dosya kapsamında yer alan bir delil değerlendirilmeden davacının hukuki dinlenilme hakkını kısıtlar mahiyette eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.11.2019 gününde oybirliği ile karar verildi




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi