Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/8732
Karar No: 2022/6955
Karar Tarihi: 19.04.2022

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/8732 Esas 2022/6955 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2021/8732 E.  ,  2022/6955 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tapuya tescili istemine ilişkindir.
    Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de, alınan rapor hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki;
    1)... parsel sayılı taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanunu’nun kıymet takdir esaslarını belirleyen 11. maddesinin 1. fıkrasının arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca arsaların bedelinin değerlendirme gününden önceki özel amacı olmayan emsal satışlara göre hesaplanması zorunludur.
    Dava konusu taşınmaza bozma öncesi hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda 175.00 TL/m2, bozma sonrası alınan ilk bilirkişi kurulu raporunda 746.31 TL/m2, hükme esas alınan ek raporda ise 222.79 TL/m2 değer biçildiği anlaşılmış olup, dosya arasında bulunan bilirkişi kurulu raporlarında dava konusu taşınmaza birbirinden farklı ve çelişkili m2 birim fiyatları belirlendiği anlaşıldığından, bu raporlara göre hüküm kurulması mümkün olmadığı gibi, ...’nın 18/09/2020 tarihli cevabi yazısında dava konusu taşınmazın yola terk işlemi görmüş imar parseli olduğu belirtilmiş olup, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda ise dava konusu taşınmaz kadastro parseli, kıyasi emsal olarak kabul edilen taşınmaz ise imar parseli kabul edilerek, emsal karşılaştırması sonucu bulunan bedelden; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgenin imar uygulamasına alınması halinde kesilecek düzenleme ortaklık payı karşılığı düşülerek değer biçildiği anlaşılmış olup, dava konusu taşınmazın ilk tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte tapu kayıtlarının getirtilerek, geldisinde İmar Kanunu’nun 15-16. maddesi uyarınca yola terk işlemi yapılıp yapılmadığı denetlendikten sonra, yola terk işlemi yapılmış ise imar parseli kabul edilerek değerlendirme yapılması gerekirken, eksik araştırma ile dava konusu taşınmazı kadastro parseli kabul eden bu rapora göre hüküm kurulması mümkün değildir.
    Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re'sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğü'nden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların re'sen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
    2) Bozma öncesi verilen kararda hüküm altında alınan bedele 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 10/8 maddesi uyarınca dava dört ay içerisinde tamamlanmadığından yasal faiz işletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Doğru görülmemiştir.
    Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 19/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi