20. Hukuk Dairesi 2016/12303 E. , 2017/1126 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 14/02/2017 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı ... vekili Av. ..., Hazine vekili Av. ... ve müdahil davacı ... vekili Av. ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 17/10/2012 günlü dava dilekçesi ile; ..., ... mahallesindeki taşınmazın 1975 yılından beri davacının zilyedliğinde olduğu iddiasıyla, davacı adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmış, müdahil ... 04/02/2013 tarihli dilekçesiyle, taşınmazın kök muris ..."den kaldığı ve murisin tüm çocukları adına tescili gerektiği iddiasıyla davaya harçlı olarak katılmış, Hazine de tescil isteminde bulunmuş, mahkemece; davacının ve asli müdahilin davasının reddine, orman ve ziraat bilirkişi raporunda (B) rumuzlu 3205,99 m² taşınmazın, orman vasfı ile hazine adına tapuya tesciline, (A) rumuzlu 16420,55 m² taşınmazda davacılar ve asli müdahilin zilyetliğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve müdahil tarafından taşınmazın tamamına; davalı Hazine vekili tarafından (A) bölümüne yönelik temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, TMY"nın 713. maddesine göre tescil isteminden kaynaklanmaktadır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanuna göre 1990 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde uygulaması, 1954 yılında yapılan genel arazi kadastrosu vardır.
1) Davacı ... ile müdahil ..."in temyiz itirazları bakımından; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişi raporlarına göre, çekişmeli taşınmazın (B) işaretli bölümünün eski ve yakın tarihli resmi belgelerde orman sayılan yerlerden olduğu, (A) işaretli bölümde ise zeytin toplamak dışında tarımsal faaliyetin bulunmaması nedeniyle zilyedlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçek kişiler yararına oluşmadığı belirlenerek davalarının reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından temyiz itirazlarının reddi ile haklarında verilen hükmün onanması gerekmiştir.
2) Davalı Hazine vekilinin (A) işaretli bölüme yönelik temyiz itirazları bakımından: çekişmeli taşınmazın (A) işaretli bölümünün 1990 yılında kesinleşen orman sınırı dışında ve resmi belgelerde de orman sayılmayan yerlerden olduğu, üzerinde 70-80 aşı yaşında zeytin ağaçları bulunduğu, başkaca tarımsal faaliyetin olmadığı belirlenmesine karşın; Hazinenin bu bölümle ilgili olarak da tescil isteminin bulunduğu düşünülmemiştir. O halde; mahkemece (A) işaretli bölümde Hazinenin tescil istemi ile ilgili olarak olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken davacı ve müdahil gerçek kişinin zilyedlik koşullarının oluşmadığından bahisle davanın reddi ile yetinilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda "1" numaralı bentde açıklanan nedenlerle davacı ve müdahil gerçek kişinin temyiz itirazlarının reddi ile haklarında verilen hükmün ONANMASINA, "2" numaralı bentde açıklanan nedenlerle Hazinenin (A) bölümüne yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1480,00.- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil ettiren müdahil davacı ve davalı Hazineye verilmesine, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edenlere ayrı ayrı yükletilmesine 14/02/2017 günü oybirliği ile karar verildi.