Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/3931
Karar No: 2022/1747
Karar Tarihi: 12.05.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3931 Esas 2022/1747 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Danıştay Beşinci Dairesinin davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekten çıkarılmasıyla ilgili kararını temyiz etti. Davacı, meslekten çıkarma kararı tesis edilmeden önce usulüne uygun savunmasının alınmadığı, KHK'ların geriye yürümezliği ilkesinin ihlal edildiği ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarını öne sürdü. Ancak, Danıştay Kararı usul ve hukuka uygun buldu ve davacının temyiz istemini reddetti. Kararda, 667 sayılı KHK'nin 3/1 maddesi, 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanunu ve 6807 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanunu hükümleri açıklandı.
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/3931 E.  ,  2022/1747 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2021/3931
    Karar No : 2022/1747

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 12/04/2021 tarih ve E:2016/57499, K:2021/995 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptali, bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 12/04/2021 tarih ve E:2016/57499, K:2021/995 sayılı kararıyla;
    Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş,
    "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
    Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
    Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucunda anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
    Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
    Diğer hususlar yönünden, davacının FETÖ/PDY terör örgütünün Adalet Bakanlığı ve HSK'da etkin olduğu dönemde önemli bir temsil makamı olan idare mahkemesi başkanı olarak görevlendirilmesinin yukarıda yer verilen diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu belirtilerek,
    Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından, dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
    Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden, davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, meslekten çıkarma kararı tesis edilmeden önce usulüne uygun savunmasının alınmadığı, 667 sayılı KHK'da hüküm bulunmayan hallerde hakim ve savcılar için özel kanun hükmü olan 2802 ve 6807 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği, Daire kararında dava konusu işlemin geçici olmayan ve olağanüstü bir tedbir olarak değerlendirilmesinin, meslekten çıkarma kararına ilişkin güvencelerin göz ardı edilebileceği sonucunu ortaya çıkarmadığı, bu kapsamda davalı idarenin yeniden inceleme hakkı verilmek suretiyle savunma hakkının tanındığı yönündeki iddiasının kabul edilemez olduğu, aynı şekilde işlemin olağanüstü tedbir niteliğinde olduğundan hareketle savunma hakkının yargılama süreci içerisinde giderildiği yönündeki Dairece yapılan tespitin hukuka aykırı olduğu, dava konusu kararın tesis edildiği tarihten sonra ortaya konulan delillerin dikkate alınamayacağı, Daire kararının gerekçesinde yer alan tanık beyanlarının bilgi ve belgeye dayanmadığı, soyut ve gerçek dışı olduğu, mahkeme başkanı olarak görev yapmasının karara gerekçe yapılmasının hukuka aykırı olduğu, kendisi ile aynı dönemde mahkeme başkanı olarak atanan kişiler hakkında herhangi bir işlem yapılmadığı, söz konusu kişilerin de FETÖ'nün HSK'da etkin olduğu dönemde atamasının yapıldığı, aleyhine beyanda bulunan tanıkların etkin pişmanlıktan yararlanan, tanımadığı kişiler olduğu, salt kendini kurtarma gayesi ile beyanda bulundukları, 667 sayılı KHK ile getirilen düzenlemenin suç ve ceza içeren düzenleme mahiyetinde olmasına rağmen geçmişe etkili olarak uygulanması nedeniyle suç ve cezaların kanuniliği ile suç ve cezaların geriye yürümezliği ilkelerinin ihlal edildiği, darbe teşebbüsüyle alakası olmamasına rağmen kamu görevinden çıkarılmasının ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadığından masumiyet karinesinin ihlal edildiği, ayrıca dava konusu işlemle adil yargılanma hakkının ve hukuk güvenliği ilkesinin ihlal edildiği, şahsına yönelik kişiselleştirme yapılmadan, şahsi kusuru ortaya konulmadan, nasıl ve ne şekilde sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı gösterilmeden karar verildiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
    "a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
    b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
    c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 12/04/2021 tarih ve E:2016/57499, K:2021/995 sayılı kararının ONANMASINA,
    3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
    4. Kesin olarak, 12/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi