Esas No: 2021/3910
Karar No: 2022/1746
Karar Tarihi: 12.05.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3910 Esas 2022/1746 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin kararı ile ilgili yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu'nun kararlarının hukuka aykırılık görülmediği sonucuna vararak davanın reddine karar vermiştir. Davacı tarafından Anayasa'nın 15. maddesi ve AİHS'in ihlal edildiği iddiaları reddedilmiştir. Kanun maddeleri 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3. maddesi ve 10. maddesi ile 6749 sayılı Kanun'un 3. maddesi ve 10. maddesidir.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3910
Karar No : 2022/1746
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 15/06/2021 tarih ve E:2017/7016, K:2021/2014 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun … tarih ve … sayılı kararının iptali, bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesi, özlük haklarının iadesine karar verilmesi ve 6749 sayılı Kanun'un (667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin) 3 ve 10. maddelerinin Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 15/06/2021 tarih ve E:2017/7016, K:2021/2014 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları ve Anayasa Mahkemesinin 24/07/2019 tarih ve E:2016/205, K:2019/63 sayılı kararı ile 6749 sayılı Kanun'un 10. maddesi iptal edildiğinden davacının bu hüküm ile ilgili Anayasa'ya aykırılık iddiası yerinde, 6749 sayılı Kanun'un (667 sayılı KHK'nin) 3. maddesi ile ilgili Anayasa'ya aykırılık iddiası ise ciddi görülmeyerek işin esasına geçilmiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda Yargıtay ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üye olma suçundan etkin pişmanlık hükümleri uygulanmak suretiyle 2 yıl, 9 ay, 22 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, anılan mahkumiyet kararının Yargıtay Ceza Genel Kurulunun … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı"nın incelenmesinden; davacının … ID numarasıyla ve bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğunun anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, örgüte himmet verdiğine, 2014 yılı HSK seçimlerinde örgütün sözde ''bağımsız'' adayı olduğuna, örgüt talimatı ile karar verdiğine, örgüt faaliyetleri kapsamında gezilere katıldığına ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Diğer hususlar yönünden, davacının FETÖ/PDY terör örgütünün yargıda etkin olduğu dönemde yargıda önemli bir makam olan Yargıtay ve Hakimler ve Savcılar Kurulu üyeliklerine atanmasının, yukarıda yer verilen diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu,
Ayrıca, davacının örgütsel tavırla TV platformu üyeliğini sonlandırması hususunun FETÖ/PDY ile irtibatını ve iltisakını ortaya koyan destekleyici bir unsur olarak değerlendirildiği belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından, dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, AİHS ve Anayasa'nın 15. maddesinde olağanüstü hal döneminde, olağanüstü halin gerektirdiği ölçüde, olağanüstü hale neden olan konularla ve olağanüstü hal süresiyle sınırlı geçici tedbirler alınabileceği hüküm altına alındığından, kamu görevine bir daha alınmamak üzere kamu görevinden çıkarılmasının ölçülülük ilkesine ve demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olduğu, öte yandan olağanüstü hal süresinin bitmesinden sonra da etki ve sonuçlarını doğuracak şekilde meslekten çıkarılmasına ilişkin kararın dayanağı olan 6749 sayılı Kanun'un (667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin) 3. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğu ve iptal edilmesi amacıyla somut norm denetimi yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulması gerektiği, meslekten çıkarma kararına karşı etkili bir iç hukuk yolunun öngörülmediği, 667 sayılı KHK ile getirilen düzenlemenin suç ve ceza içeren düzenleme mahiyetinde olmasına rağmen geçmişe etkili olarak uygulanması nedeniyle suç ve cezaların kanuniliği ile suç ve cezaların geriye yürümezliği ilkelerinin ihlal edildiği, meslekten çıkarma kararı verilmeden önce usulüne uygun savunması alınmadığı gibi söz konusu kararda şahsına yönelik kişiselleştirmenin de yapılmadığı, bu suretle suç ve cezaların şahsiliği ilkesinin ihlal edildiği, dava konusu kararın meslekten çıkarma cezası niteliğinde kamu görevine son verme işlemi olması nedeniyle usulüne uygun disiplin soruşturulması yapılmasının zorunlu olduğu, dava konusu kararla ifade özgürlüğünün, ayrımcılık yasağının ve özel hayata saygı hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 15/06/2021 tarih ve E:2017/7016, K:2021/2014 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 12/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.