10. Hukuk Dairesi 2018/4730 E. , 2019/1539 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Asıl dava ve birleşen dava hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, feri müdahil Kurum, davalılardan Milli Eğitim Bakanlığı ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, 5510 sayılı Kanunun geçici 7/1inci maddesi uyarınca uygulama alanı bulan, mülga 506 sayılı Kanunun 79/10 hükmü uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re"sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Mahkemenin, Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak yine, o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu; mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirdiği gibi, mahkemenin kararını bozmuş olan Yargıtay Hukuk Dairesince; sonradan, ilk bozma kararı ile benimsemiş olduğu esaslara usuli kazanılmış hakka aykırı bir şekilde, ikinci bir bozma kararı verilememektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulu’nun 12.07.2006 gün, 2006/9-508 E., 2006/521 sayılı Kararı).
Önceki bozma ilâmında "Davacının, talep konusu dönemde ..."nda çalışıp çalışmadığı, bildirimlerin yapıldığı diğer şirketler ile Okulun bağlantısının bulunup bulunmadığı ve kime bağlı olarak çalıştığı noktasında; Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme, hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Mahkemece, yapılması gereken; davacının tespite konu dönemde, kimin yanında çalıştığının belirlenmeli, dava konusu dönemde farklı işyerinden Kuruma bildirilen davacı çalışmalarının gerçekliği araştırılmalı, re"sen araştırma ilkesi uyarınca, mahkemece; tarafların gösterdiği delillerle yetinilmeyip, Milli Eğitim Müdürlüğünce okulda çalıştığı bildirilenlerden Mahkemece re"sen belirlenecek olanların tanık sıfatıyla beyanlarına başvurulmalı, davacının hizmet cetvelinde yapılan bildirimlerde yaz tatilinde de bildirim bulunduğu da göz önünde bulundurularak çalışmanın niteliği, süresi, kesintili olup olmadığı, tatillerde çalışılıp çalışılmadığı tereddüte yer bırakmayacak şekilde ortaya konulmalı, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip, takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Kabule göre; davacının, .... İlköğretim Okulunda ana sınıfı yardımcısı olarak çalıştığına hükmedilmesi karşısında, Milli Eğitim Bakanlığı açısından husumetten red kararı verilmesi yerinde değildir. Zira, 506 sayılı Kanunun 4üncü maddesi ile işveren; ...sigortalıları çalıştıran... kişiler...olarak tanımlanmış olup, verilen kararın infazı açısından, Milli Eğitim Bakanlığı 4857 sayılı İş Kanununun 7. maddesi gereği bu olayda işveren olarak kabul edilmelidir. Ayrıca davacının hizmet döküm cetvelinde, talep edilen dönemde bildirimleri bulunduğundan, bu bildirimlerin dışlanmamış olması isabetsizdir" şeklinde detaylı ve yol gösterici açıklama yapılarak karar bozulmuştur.
Eldeki davada ise; Bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma gereği mahkemece tam olarak yerine getirilmemiş, Milli Eğitim Bakanlığı hakkında bozma ilamı doğrultusunda karar verilmemiş, bozmaya uyulmasına rağmen, davacının okul nezdindeki çalışmasına karar verilmiştir. Yine çalışmanın yürütüldüğünün iddia edildiği okulun açık olduğu dönemler ve talep edilen dönemde çalışan öğretmenler ilçe milli eğitim müdürlüğünden sorularak çalıştığı dönemler tam olarak belirlenmediği gibi bildirim yapılan şirketlerle, davalı işyeri arasındaki ilişki araştırılmamış, bildirimi yapılan sürelerin fiili ve gerçek olup olmadığı bildirim yapılan işyerlerinde çalışan bordrolu tanıklar dinlenerek belirlenmemiştir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, feri müdahil Kurum, davalılardan Milli Eğitim Bakanlığı ve ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ..."na iadesine, 21.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.