11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/4776 Karar No: 2018/1206 Karar Tarihi: 14.02.2018
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/4776 Esas 2018/1206 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanıkların özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar vermiştir. Sanıklar, katılımcının kimlik bilgilerini kullanarak sahte telefon ve internet abonelik sözleşmeleri düzenlemişlerdir. Mahkeme, suça konu belgelerin sahte olup olmadığını araştırmak için Telekomünikasyon Kurumu Başkanlığı'ndan yardım talep edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi gereği, sanıkların hukuki durumunun takdirinde bu kanun maddesinin göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulanmıştır. Mahkeme ayrıca, suç tarihinde sabıka kaydı olmayan ve cezalarının ertelenmesi halinde suç işlemeyeceklerine dair olumlu kanaat verilen sanıklar için hükümden açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi gerektiği görüşündedir. Ancak sanıkların uzun süreli hapis cezası aldıkları için hak yoksunluğuna uğramaları gerektiği konusunda bir hüküm bulunmamaktadır. Kanun maddeleri olarak ise Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası, 56. maddesi 4. ve 5. fıkraları ile 5809 sayılı Kanun'un 104 ve 105. maddeleri yer almaktadır.
11. Ceza Dairesi 2017/4776 E. , 2018/1206 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
1) Sanıklar hakkında, katılanın kimlik bilgileri kullanılarak yetkilisi olduğu şirket adına... ve ... numaralı sahte telefon ve TTNET abonelik sözleşmeleri düzenledikleri iddiasıyla açılan kamu davasında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde tespiti bakımından; suça konu abone sözleşmeleri ekinde sunulan belgelerin sahte olup olmadığı, belgelerin ne şekilde temin edildiği araştırılarak, telefon hatları ile interneti alıp kullanan kişi veya kişiler Telekomünikasyon Kurumu Başkanlığı"ndan sorulup belirlenmesi halinde CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra tanık sıfatıyla ifadelerinin alınması, eylemin sübutu halinde; hükümden sonra 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilip, sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması, 2) Kabule göre; a) Suç tarihi itibariyle sabıkasız olan, cezalarının ertelenmesi halinde suç işlemeyeceklerine dair olumlu kanaate varılan, sorgudan kaçmayıp savunmalarını bildirmeleri olumlu değerlendirilerek haklarında takdiri indirim nedeni uygulanan sanıklar hakkında “kimlikleri, sosyal ve ekonomik durumları, yargılama sürecindeki savunmaları göz önünde bulundurularak” şeklindeki dosya kapsamına uygun düşmeyen, çelişkili gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, b) Mahkum oldukları uzun süreli hapis cezası ertelenen sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasındaki yazılı hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Yasaya aykırı, sanık ... müdafii ile sanık ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.