Serbest meslek sahibi kişilerin dolandırıcılığı - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/38363 Esas 2020/11025 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/38363
Karar No: 2020/11025
Karar Tarihi: 04.11.2020

Serbest meslek sahibi kişilerin dolandırıcılığı - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/38363 Esas 2020/11025 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2017/38363 E.  ,  2020/11025 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Serbest meslek sahibi kişilerin dolandırıcılığı, resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden; TCK’nın 158/1-i, 43/1, 52/2-4, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
    Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden; TCK’nın 204/1, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet


    Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık müdafii ve sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    1-Resmi belgede sahtecilik suçu yönünden yapılan inecelemede:
    Sanığa yüklenen “resmi belgede sahtecilik” suçunun, 5327 sayılı TCK’nın 204/1 maddesinde öngörülen cezasının miktarı ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu aynı Kanun’un 66/1-e ve 67/4 maddelerinde öngörülen 12 yıllık olağanüstü dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış olduğundan 5320 sayılı Yasa’nın 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
    2-Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden yapılan incelemede:
    Katılan tarafından vekalet verildiği tarihte İstanbul Barosu’na kayıtlı avukat olan sanığın, katılanın vekili olarak İstanbul 1. Fikri Sinai Haklar Mahkemesi’nin 2005/225 Esas sayılı tazminat dosyasını takip ettiği sırada gerçek olmamasına rağmen katılana, karşı tarafın, aleyhine karşı davalar açtığını ve ihtiyati tedbir taleplerinde bulunduğunu söyleyerek çeşitli tarihlerde katılandan haksız paralar alarak üzerine atılı suçu işlediği iddia olunan olayda; katılan şirket tarafından sanığa verilen vekaletname tarihi itibariyle sanığın İstanbul Barosu’na kayıtlı avukat olduğuna dair ilgili baro yazısı, sanık savunmaları, katılan beyanı, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet yönünde kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna; sanığın, eksik inceleme ile karar verildiğine, suç tarihinde hakkında tedbiren işten çıkartılma kararı bulunduğuna yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 04/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.