Esas No: 2016/2545
Karar No: 2022/2023
Karar Tarihi: 12.05.2022
Danıştay 13. Daire 2016/2545 Esas 2022/2023 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı yayın kuruluşu, Mersin il merkezine izinsiz yayın yapmakla suçlanarak, mühürlenme işlemi yapıldı. Davacı, bu işlemin iptali için dava açtı. İdare Mahkemesi, davacının yayın yapma hakkı bulunmadığına karar verdi ve davanın reddine karar verildi. Davacı, temyiz istemiyle Danıştay'a başvurdu ancak karar usul ve hukuka uygun bulundu ve temyiz istemi reddedildi. Kararda 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 33. maddesi ve Geçici 4. maddesi açıklanıyor. Kanun, eski Kanun'un Geçici 6. maddesi kapsamında yayında olan kuruluşların, müsaade edilen yerleşim yerleri ile sınırlı olarak yayınlarına devam etmelerine imkân tanınarak yeni bir geçiş süreci öngörüyor.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2016/2545
Karar No:2022/2023
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Tic. A.Ş.
VEKİLİ : Av. ....
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Üst Kurulu
VEKİLLERİ : Av. ....
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E..., K:.... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı yayın kuruluşu tarafından, Mersin il merkezine yönelik 98.8 Mhz frekansından "..." çağrı işaretiyle izinsiz yayın yaptığından bahisle 6112 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 33. maddesi uyarınca izinsiz yayınının durdurulması kapsamında tesis edilen 30/04/2015 tarihli mühürleme işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; her ne kadar davacı şirket tarafından, karasal ortamdan yerel radyo yayın hakkının bulunduğu, bu kapsamda Mersin il merkezine yönelik olarak da radyo yayını yapılabileceği belirtilmekte ise de; davacı şirketin iddiasını doğrulayacak şekilde, davalı Üst Kurulca davacı şirkete Mersin il merkezine yönelik olarak radyo yayını yapmak için yaptığı müracaatın uygun bulunduğu ve izin verildiğine ilişkin olarak dava dosyasında herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, bu durumun davalı Kurumca kabul edilmediği, Kurum kayıtlarının tetkiki neticesinde de, davacı şirketin Mersin il merkezine yönelik yayın yapma hakkının bulunmadığı ve davacı şirkete frekans yıllık kullanım bedeli olarak da Mersin il merkezi için ücret tahakkuk ettirilmediği; 03/03/2011 tarih ve 27863 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun'u yürürlükten kaldıran 6112 sayılı Kanun'un Geçici 4. maddesinin 1. fıkrası ile, yeni Kanun'a göre uygulama yapılıncaya kadar geçecek süre içinde eski Kanun'un Geçici 6. maddesi kapsamında yayında olan kuruluşların, müsaade edilen yerleşim yerleri ile sınırlı olarak yayınlarına devam etmelerine imkân tanınarak yeni bir geçiş süreci öngörüldüğü ve davacı kuruluşun iddialarının aksine, 3984 sayılı Kanun'un Geçici 6. maddesi kapsamında Mersin il merkezine yönelik radyo yayını yapma izninin olmadığı göz önüne alındığında, davacı şirketin Mersin il merkezindeki yayınının durdurulmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idarenin şirketlerine ait radyo ile ilgili vericiye el konulması ve yayınının durdurulması talepli olarak Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı'na yapmış olduğu başvuru neticesinde işlem yapıldığı, vericiye el konulduğu ve yayının kesildiği, yapılan bu hukuka aykırı işlem sonrası ... soruşturma, ... karar sayısı ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, kararın davalı idarece itiraz edilmeksizin kesinleştiği, vericinin şirketlerine teslim edildiği, karar gerekçesinde 6112 sayılı Kanun'un 33 ve Geçici 4. maddeleri uyarınca Üst Kurulca sıralama ihalesi yapılması gerekirken hâlen yapılmadığının ve 3984 sayılı Kanun'un Geçici 6. maddesi uyarınca yayın yapmasına bir engel olmadığının belirtildiği, söz konusu karar gerekçesi de dikkate alındığında yerel mahkeme kararının haksız ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten, dosyadaki belgeler ile Dairemizin 21/02/2022 tarih ve E:2016/2545 sayılı ara kararına verilen cevaplar incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki .... İdare Mahkemesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 12/05/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.