17. Hukuk Dairesi 2016/10885 E. , 2019/2037 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu Işık aleyhine icra takibi yaptıklarını, takibin semeresiz kaldığını, dava konusu taşımazını 22.05.2013 tarihinde diğer davalı ..."ye düşük bedel ile sattığını belirterek, bu tasarrufun iptaline karar verilmesini istenilmiştir.
Davalı ... vekili, dava koşullarının oluşmadığından haksız açılan davanın reddini istemiştir.
Davalı borçlu Işık, dava konusu taşınmazı haciz tehdidinden kurtulmak ve daha sonra geri almak üzere eşinin arkadaşı davalı ..."ye devredildiğini, bir bedel alınmadığını, anlaşmalarına göre taşınmazda bedel alınmadan oturmaları kararlaştırmalarına rağmen 2 ay sonra tahliye istediğini, davayı kabul ettiğini belirtmiştir.
Mahkemece, taşınmazın gerçek değerleri ile tapudaki satış bedeli arasında fark olduğu olduğu ve satışın kötüniyetle yapıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun İptali istemine ilişkindir.
1-İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz yada iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için borçlu hakkında düzenlenmiş geçici (İİK"nun 105.maddesi) veya kat"i (İİK"nun 143.maddesi) aciz belgesinin sunulması gereklidir. İİK’nun 105.maddesine göre haczi kabil malı bulunmadığına ilişkin haciz tutanağı İİK’nun 143.maddesindeki aciz belgesi hükmündedir. Buna göre icra dairesi sadece İİK’nun 143 ve 251. maddesine dayalı olarak kat’i aciz belgesi düzenleyebilir. İİK’nun 105.maddesine göre geçici aciz belgesi düzenleme yetkisi olmayıp sadece borçlunun haczi kabil mal varlığı olmadığına ilişkin haciz tutanağı belge İİK’nun 143.maddesi anlamında aciz belgesi niteliğindedir.
Somut olayda, borçlu adresinde yapılmış bir haciz olmadığı ve icra müdürü İİK’nun 105.maddesi kapsamında belge düzenleme yetkisi olmadığından, icra müdürünün 12.12.2014 tarihli İİK’nun 105.maddesine gereğince verildiği belirtilen belge aciz belgesi niteliğinde değildir.
Bu nedenlerle, dava borçlunun aciz hali ispatlanmadığından ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Kabule göre ise, tasarrufun iptali davalarında 3. kişinin borçludan satın aldığı malı elinden çıkarması ve satın alan dördüncü kişinin davaya dahil edilmemesi ya da davaya dahil edilmekle birlikte iyi niyetli olduğunun anlaşılması halinde İİK’nın 283/2 maddesi uyarınca bedele dönüşen davada üçüncü kişinin dava konusu malı elinden çıkardığı tarihteki gerçek değeri oranında bedelle sorumlu tutulması gerekir.Öte yandan dava koşullarından olan taraf teşekkülü yargılamanın her aşamasında resen dikkate alınması gereken bir husustur.
Dosya içeriğinden, dava konusu taşınmazın 22.05.2013 tarihinde borçlu tarafından davalı ..."ye satıldığı onunda 20.02.2015 tarihinde dava dışı ..."ya satıldığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece davacıdan dava dışı ..."yu davayı yöneltip yöneltmeyeceği yada bedele dönüştürüp dönüştürmeyeceği sorularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu hususun göz ardı edilmesi de isabetsiz olmuştur.
SONUÇ:Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davalı ... Karakaya vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile sair yönler incelenmeksizin hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Karakaya"ya geri verilmesine 26/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.