Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığını bozma - mala zarar verme - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2018/7215 Esas 2019/10497 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/7215
Karar No: 2019/10497
Karar Tarihi: 12.06.2019

Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığını bozma - mala zarar verme - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2018/7215 Esas 2019/10497 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın iş yerine geceleyin girmesiyle iş yeri dokunulmazlığını bozma suçu işlediğine hükmetmiştir. Hırsızlık suçu yönünden lehe, mala zarar verme suçu yönünden aleyhe temyize konu olmuştur. Mahkeme, sanığın cezasının doğrudan iş yeri dokunulmazlığını bozma suçu için belirlenmesi gerektiğine ve hak yoksunluklarının infaz aşamasında uygulanması gerektiğine karar vermiştir. Sanığın etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği, ancak ½ oranında indirim yapılması yerine aynı kanunun 168/2-4. maddesi uyarınca daha fazla ceza verildiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nın 116/4, 116/1, 53, 142/2-h, 143/1, 43/1, 168/1-4.
2. Ceza Dairesi         2018/7215 E.  ,  2019/10497 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Üst Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin, hırsızlık suçu yönünden lehe temyiz, mala zarar verme suçu yönünden aleyhe temyiz olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    I- İş yeri dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere ilişkin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    Gerekçeli karar başlığında ve hüküm fıkrasında konut dokunulmazlığını ihlal etme olarak hatalı yazılan suç adının iş yeri dokunulmazlığını bozma olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüş; sanığın hırsızlık suçunu işlemek amacıyla rızası hilafına mağdurun iş yerine geceleyin girmekten ibaret eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 116/4. maddesinde müstakil bir suç olarak tanımlanan iş yeri dokunulmazlığını bozma suçunu oluşturduğu nazara alınarak sanık hakkındaki temel cezanın doğrudan 5237 sayılı TCK’nın 116/4. maddesiyle belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, 5237 sayılı TCK"nın 116/1. maddesiyle temel ceza belirlenip daha sonra aynı Kanun maddesinin (4.) fıkrasıyla artırım yapılması, sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
    II- Hırsızlık suçundan kurulan hükme ilişkin temyiz istemlerinin incelenmesinde;
    Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 142/2-h, 143/1. maddeleriyle hükmolunan 7 yıl 6 ay hapis cezasından aynı Kanun"un 43/1. maddesiyle 1/4 oranında artırım yapılması sırasında 8 yıl 16 ay 15 gün hapis yerine 9 yıl 4 ay 15 gün hapis cezasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ise de, bu hatanın aynı Kanun"un 168/2-4. maddesi ile yapılan indirime ilişkin sonraki uygulamayla düzeltilmesi karşısında bu husus bozma nedeni yapılmamış; 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
    Sanığın olaydan sonra kolluk görevlilerince yakalandığında suçu ikrar ederek, çaldığı bir kısım eşyaların mağdura iadesini soruşturma aşamasında sağladığı, mağdurun da kovuşturmada alınan ifadesinde, kısmi iade nedeniyle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterdiğini beyan etmesi karşısında, etkin pişmanlığın soruşturma aşamasında gerçekleşmesi nedeniyle sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 168/1-4. maddesi uyarınca ½ oranından daha fazla indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, aynı Kanun"un 168/2-4. maddesi uyarınca ½ oranında indirim yapılması suretiyle fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, üst Cumhuriyet savcısının ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12/06/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.