11. Ceza Dairesi 2017/9583 E. , 2018/1200 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte belge düzenlemek
HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Anayasa"nın 141. maddesinin 3. fıkrası ile CMK"nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca; mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine olanak sağlayacak biçimde açık olması ve Yargıtay’ın bu işlevini yerine getirebilmesi için, kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun açık olarak gerekçeye yansıtılması gerekirken, bu ilkelere uyulmadan ve hangi yıla ilişkin hangi hükmün verildiği de belirtilmeden, yetersiz gerekçe ile hükümler kurulması,
2- İnşaat ve hırdavat malzemeleri toptan satışı yapmak üzere mükellefiyet tesis ettiren sanık ..."in 2006 ve 2007 takvim yılında düzenlediği faturaların sahte olduğunun iddia olunduğu davada; sanığın, “...İstanbul"da... isimli açık adresini bilmediğim bir şahsın yanında 3 ay çalıştım. İşyerine girerken kimlik fotokopisini vermiştim. Bana işe girerken evrak imzalattı bende işe girebilmek için bu evrakları imzaladım. Daha sonra hakkımda dava açılınca bu şahsın benim adıma şirket kurduğunu ve işlem yaptığını öğrendim. Bana vergi cezası kesildi bunlarıda taksitler halinde ödemekteyim.” diyerek suç işlemediğini savunması; sahte olduğu iddia olunan faturaların dosyada bulunmaması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi amacıyla, 2006 yılı için 292 adet, 2007 yılı için 19 adet, sahte olduğu iddia olunan faturaların kanaat oluşturacak sayıda asıllarının veya onaylı örneklerinin dosyaya getirtilip, 213 sayılı Yasanın 227/3 ve 230. maddeleri kapsamında faturaların yasal unsurları taşıyıp taşımadıklarının belirlenmesi, denetime olanak verecek şekilde dosya arasında bulundurulması; sanığın savunmasında sözünü ettiği ..." ın, CMK’nın 48. maddesi de dikkate alınıp tanık olarak dinlenmesi, suça konu faturaları kullanan şirket veya kişilerin tespiti ile suça konu faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak aldıkları ve sanığı ve ..."ı tanıyıp tanımadıklarının sorulması; sanığın işletmenin faaliyetleriyle ilgili beyanname, işletmeye ait bir belge düzenleyip düzenlemediğinin araştırılması, vergi dairesi ve ilgili kurumlara sunulan tüm belge asılları ile faturalardaki imza ve yazıların sanığa aidiyeti yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması; faturaların kullanılıp kullanılmadığı, kullanılmış ise kullanan şirketler hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığı araştırılıp, yapılmış ise haklarında düzenlenen vergi inceleme ve sair raporların onaylı suretleri getirtilerek incelenmesi, kamu davası açılıp açılmadığının sorulması, açıldığının tespiti halinde dava dosyasının intikalinin sağlanarak ayrıntılı özetinin tutanağa geçirilmesi, bu davayı ilgilendiren bilgi ve belgelerin onaylı örneklerinin alınarak dosyaya konulması; faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren taşıma, sevk irsaliyeleri, teslim-tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ve satıcı hesabına girdiğine dair ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneğini haiz, banka hesapları ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler olup olmadığı araştırılıp bu hususta gerekli görülürse bilirkişi incelemesi de yaptırılması; toplanan delillere göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükümleri verilmesi,
3- Kabule göre de;
a) Sahte fatura düzenleme suçunda suç tarihinin, takvim yılları itibari ile son düzenlenen fatura tarihi olduğu cihetle, son düzenlenen faturanın belirlenerek suç tarihinin tespit edilmesi yerine gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “01.04.2007 -01.04.2008“ şeklinde hatalı olarak gösterilmesi,
b) 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK" nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.