Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/745
Karar No: 2017/376
Karar Tarihi: 20.02.2017

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2017/745 Esas 2017/376 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2017/745 E.  ,  2017/376 K.

    "İçtihat Metni"

    Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan sanıklar ... ve ..."ın mahkumiyetlerine ilişkin ERCİŞ Ağır Ceza Mahkemesinden verilen 17.10.2005 tarihli hükmün sanıklar savunmanlarının ve yakınan ..."nin temyizi üzerine Dairemizin 10.03.2016 gün ve 2015/7535 Esas, 2016/1753 Karar sayılı Düzeltilerek Onama yolundaki kararına karşı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11/01/2017 gün ve KD-2016/281477 sayılı yazısı ile itiraz yoluna başvurulması üzerine dosya 13/01/2017 tarihinde Daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 11.01.2007 tarih ve 2016/281477 sayılı itirazında "....Sanık , ... ve ..."ın, ..."in müştekiler ... ve ..."den olan alacağını tahsil etmek amacıyla, müştekileri yakalayarak bir eve getirdikleri, Mehmet"i 20 gün, ..."i ise 15 gün süreyle 13/08/2001 tarihine kadar zorla evde tuttukları iddiası ile haklarında Erciş Cumhuriyet Başsavcılığı"nca 07/09/2001 tarihinde, 765 sayılı TCK"nın 499/1, 495/2 ve 522. maddeleri uyarınca cezalandırılmaları istemiyle kamu davası açıldığı, müştekilerin beyanları, olay tutanakları ile sanıkların savunmalarından, sanıkların üzerlerine atılı eylemleri işledikleri sonucuna varıldığı, ancak bu eylemleri alacağı tahsil amacıyla işlemeleri sebebiyle haklarında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve kendiliğinden hak alma suçlarından uygulama yapıldığı, yargılama sırasında yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"da kendiliğinden hak alma suçu düzenlenmediğinden sanıkların bu suçlardan beraatine, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan ise 5237 sayılı TCK hükümlerinin 765 sayılı TCK"nın 179/2. maddesine göre lehe olduğu kabul edilerek sanıkların 5237 sayılı TCK"nın 109/2-3. maddesi uyarınca cezalandırılmalarına karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Sanıklar hakkında uygulanan ve 765 sayılı TCK"ya göre lehe olan 5237 sayılı TCK"nın l09/2. maddesinde kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunun yaptırımı iki seneden yedi seneye kadar hapis cezası olarak düzenlenmiş, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca eylemin birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi sebebiyle
    cezanın bir kat artırılacağı öngörülmüş olup, aynı Kanun"un 66/1-d maddesi uyarınca bu suçun asli dava zamanaşımı 15 yıl, 67/3-4. maddesi göz önünde bulundurulduğunda kesintili dava zamanaşımı ise 22 yıl 6 aydır. Buna karşılık ceza miktarı itibariyle sanıklar bakımından aleyhe olan 765 sayılı TCK"nın 179/2. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunun yaptırımı üç seneden sekiz seneye kadar hapis cezası olarak düzenlenmiş olup, aynı Kanun"un 102/3. maddesi uyarınca bu suçun asli dava zamanaşımı 10 yıl, 104/2. maddesi göz önünde bulundurulduğunda kesintili dava zamanaşımı ise 15 yıldır. Zamanaşımını kesen en son işlem olan mahkumiyet hükmünün verildiği 17/10/2005 tarihinden itibaren 10 yıllık asli dava zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlayacak, zamanaşımını kesen başka bir işlem bulunmadığından zamanaşımı 17/10/2015 tarihinde dolmuş olacaktır. Bu itibarla; yerel mahkemece verilen mahkumiyet hükmünün, gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle bozulmasına, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu konuda, 1412 sayılı CMUK"un 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanıklar, ... ve ... hakkındaki kamu davasının 765 sayılı TCK"nın 102/3 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca düşmesine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirmeyle yazılı şekilde hükmün onanmasına karar verilmesi kararının; gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle BOZULMASINA, Ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu konuda, 1412 sayılı CMUK"un, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen yürürlükte bulunan 322. maddesi uyarınca karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davasının 765 sayılı TCK"nın 102/3 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,..." karar verilmesi talep edilmiştir.
    5271 sayılı CMK"nın 6352 sayılı Kanun"un 99. maddesi ile değişik 308. maddesi gereğince yapılan incelemede;
    Dosya kapsamına göre hüküm tarihi olan 17.05.2005 tarihi ile inceleme tarihi arasında, zamanaşımı süresi bakımından sanıklar lehine olan 765 sayılı TCK"nın 102/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık dava zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.
    Yukarıda izah olunduğu üzere;

    1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın İTİRAZININ KABULÜNE,
    2-Dairemizin 10.03.2016 gün ve 2015/7535-2016/1753 sayılı düzeltilerek onama ilamının KALDIRILMASINA,
    3-Yerel mahkemece sanıklar, ... ve ... hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan hükümlülüklerine dair verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Oluşa ve dosya içeriğine göre sanıkların alacaklarını almak için yakınanları tehdit ederek hürriyetlerini kısıtlama suçunu işledikleri olayda, sanıkların eylemine uyan 765 sayılı TCK"nın 179/2-3, 102/3, 104/2. maddelerine göre, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın aynı suça uyan 109/2-3-b, 66/1-d, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Kanun"un 7/2, 5252 sayılı Kanun"un 9/3. maddeleri ışığında, zamanaşımı bakımından 765 sayılı Kanun hükümlerinin sanıklar yararına olması ve hükmün verildiği 17.05.2005 tarihinden, 10/03/2016 inceleme tarihine kadar aynı Kanun"un 102/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık sürenin geçmiş bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanı, sanıklar ...ve ... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 20.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi