Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi;
2-Temyiz itirazlarının incelenmesinde:
İcra mahkemesince imza incelemesi yönünden yaptırılan 24.10.2005 tarihli ve 26.01.2006 tarihli, bilirkişi raporları anlaşmazlığı çözüme ulaştıracak nitelikte ve netlikte değildir. Özellikle ikinci raporda borçlunun bol miktarda samimi imzalarının temini halinde yeniden değerlendirme yapılabileceği açıklanmasına ve mahkemece de bu husus yerinde görülerek dosyanın yeniden bilirkişi incelemesine sunularak ek rapor alınmasına karar verildiği halde gerekçesiz olarak ara kararından rücu ile eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, somut olayda HUMK"nun 317. madde koşullarının da gerçekleşip- gerçekleşmediği irdelenmeksizin yazılı şekilde sonuca gidilmesi doğru değildir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 20.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.