BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/842 Esas 2019/22 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2016/842
Karar No: 2019/22
Karar Tarihi: 10.01.2019

BAM Hukuk Mahkemeleri Bakırköy 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/842 Esas 2019/22 Karar Sayılı İlamı

T.C. BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/842 Esas
KARAR NO : 2019/22


DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2016
KARAR TARİHİ : 10/01/2019
KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 06/02/2019
Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali davasının Mahkememizde yapılan açık
yargılaması sonucunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; Davalının müvekkiline olan borcu nedeniyle davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının icra takibine haksız ve dayanaksız olarak itirazı nedeniyle takibin durduğunu, Davalının haksız itirazı nedeniyle %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini ileri sürerek; Borçlunun itirazının iptaline, takibin devamına, Davalının, kötü niyetli itirazı nedeniyle % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile; Müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, müvekkilinin yurt dışında faaliyet gösteren dava dışı bir şirketten aldığı sipariş üzerine davacı şirkete 19.07.2016 tarih ve .... Talimat numarasıyla 531 kg kumaş siparişi verdiğini, Davacı şirket aldığı sipariş üzerine talep edilenden fazla kumaşı müvekkili şirkete teslim ettiğini, Yapılan incelemede bir kısım kumaşın renk farkı gibi sebeplerle ayıplı mal niteliğinde olduğunun tespit edildiğini, durumun davacı şirkete şifahen, mail ve mesaj yoluyla bildirildiğini, davacının ise fire ve ayıplı mallar için fatura kesmeyeceğini bildirdiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından yasal yollardan ayıplı mal bildirimi yapılmadığını, Müvekkili şirketin müşterisinden aldığı siparişle ilgili reklamasyon faturasına maruz kalmamak için temrin ve teslim tarihine uyarak eksik mal teslimi yaptığını, Davacı şirketin ayıplı mallar için de fatura düzenlemesi üzerine müvekkili tarafından davacı adına 273,40 kg kumaş için 07.09.2016 tarihli ... numaralı fatura ile 3.125,25 TL ve 07.09.2016 tarihli ... numaralı fatura ile 7.367,90 TL tutarında E- Fatura düzenlediğini, Davacı tarafından e faturalara itiraz edilmediği ve geri gönderilmediğini, Davacının işlemiş faiz talebinin haksız olduğunu, temerrüt şartlarının oluşmamış olduğunu, - Davacının haksız takibi nedeniyle % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesinin gerektiğini beyanla; davanın reddine, davacının haksız takibi nedeniyle % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama sonucu dosya Mahkememizce kül olarak değerlendirildiğinde; davacı ( alacaklı ) tarafından davalı ( borçlu) aleyhine Bakırköy ...İcra Müdürlüğünün .... Esas sayılı dosyasında 10.493,92 TL fatura, 102,64 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.596,56 TL 06/08/2016 tarihli faturadan kaynaklı alacak için icra takibinde bulunduğu, davalının ( borçlunun ) yasal süresi içerisinde borca itirazı üzerine takibin durmuş olduğu, davacı vekilinin yasal süre içinde davalının itirazının iptali için İİK 67 maddesine göre itirazın iptali davası açtığı, uyuşmazlığın davalının davacıya takibe konu faturadan dolayı borcunun olup olmadığı hususunda olup, dosyada deliller toplandıktan sonra mali müşavir bilirkişi ile inceleme yaptırılmış, bilirkişinin 05/06/2017 havale tarihli raporunda; ..........Davacı şirketin 2016 yılına ilişkin ticari defterlerinin HMK . 222. Maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasimin bulunduğu, Davalı şirketin 2016 yılına ilişkin ticari defterlerinin HMK . 222. Maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, Davacı şirket ticari defter kayıtlarına göre davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 10.493,92 TL alacaklı olduğu, Davalı şirket ticari defter kayıtlarına göre davacımn davalıdan takip tarihi itibariyle 0,77 TL alacaklı olduğu, Davacı ile davalı arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafından davalıya teslim edilen ürün bedellerinin davalı tarafından ödenmediği hususundan ve davalının da teslim edilen ürünlerin ayıplı olduğu nedeniyle iade faturası ile iade edilmiş olması nedeniyle davacıya borcunun bulunmadığı hususundan kaynaklanmaktadır. Davacı tarafından davalı adına düzenlenen fatura içeriği malların davalı tarafından teslim alındığı davalı tarafından da kabul edilmektedir. Bu hususta taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı tarafından davalıya teslim edilen bir kısım ürünlerin ayıplı olduğu gerekçesiyle davalı tarafından davacıya iade faturası düzenlenerek faturaların İadeli Taahhütlü olarak davacıya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Davalı, davacı tarafından kendisine teslim edilen ve ayıplı olarak değerlendirdiği ürünlerin ayıplı olduğunu uygun şekilde karşı tarafa bildirmediğinden, satın aldığı fatura içeriğini kabul etmiş sayılır. İtiraz süresi geçtikten sonra davacı adına düzenlediği iade faturasını davacıya İadeli Taahhütlü Posta yoluyla gönderdiğine dair PTT belgelerini ibraz etmiş ancak, davacı tarafından, iade faturaları içeriği malların kendisine teslim edilmediği bu nedenle davalıdan alacaklı bulunduklarını beyan etmektedir. Davalı tarafından davacı adına düzenlenen iade faturalarının içeriği ürünleri davacıya teslim ettiğine dair sevk irsaliyeleri vb. belgeleri dosyaya sunulmamış ve tarafıma ibraz edilmemiştir. Davalının, davacı adına düzenlemiş olduğu fatura içeriği mallara karşı tarafa teslim ettiğine dair ispat yükümlülüğünün bulunduğu kanaati hasıl olmuştur.
Bu durumda iki şekilde hesaplama yapılması gerekmektedir ;
a) Davalı tarafından, davacı adına düzenlediği fatura içeriği mallan davacıya teslim ettiğini ispatlaması halinde davacının takip tarihi itibariyle alacağının 0,77 TL ,
b) Davalı tarafından, davacı adına düzenlediği fatura içeriği malları davacıya teslim ettiğini ispatlayamaması halinde davacımn takip tarihi itibariyle alacağının 10.493,92 TL olduğu,
5- Borçlunun BK. 101 maddesi anlammca temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından, davacmın alacak aslına ilişkin takip tarihine kadar hesapladığı işlemiş faiz alacağının olmayacağı, davacımn takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun ilgili maddesi gereğince avans faiz oranı üzerinden faiz talep edebileceği sonucuna ulaşılmıştır.
III- SONUÇ:
Dava dosyası, dosya içeriğine sunulu bilgi ve belgeler ile tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu, açıklanan gerekçelerle Yüce Mahkeme’nizin kabulü halinde,
1- Davacı şirketin 2016 yılma ilişkin ticari defterlerinin HMK . 222. Maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfının bulunduğu,
2- Davalı şirketin 2016 yılına ilişkin ticari defterlerinin HMK . 222. Maddesi uyarınca sahibi lehine delil vasfının bulunduğu,
3- Davalı alacağının iki şekilde hesaplanmasının gerektiği;
a) Davalı tarafından, davacı adma düzenlediği fatura içeriği malları davacıya teslim ettiğini ispat edilmesi halinde davacımn takip tarihi itibariyle alacağının 0,77 TL ,
b) Davalı tarafından, davacı adına düzenlediği fatura içeriği mallan davacıya teslim ettiğini ispat edememesi halinde davacının takip tarihi itibariyle alacağının 10.493,92 TL olduğu,
4- Davacının alacak aslına ilişkin takip tarihine kadar hesapladığı işlemiş faiz alacağının olmayacağı, davacının takip tarihinden itibaren 3095 Sayılı Kanunun ilgili maddesi gereğince avans faiz oranı üzerinden faiz talep edebileceği,
5- Davacımn icra inkar tazminatı ve sair taleplerinin, Mahkeme’nin takdirinde olduğu, açıklanmış, ayıplı kumaşlar üzerinde tekstil mühendisi bilirkişi ile inceleme yaptırılmış, tekstil mühendisi bilirkişinin 14/05/2018 havale tarihli raporunda; ........siparişi üzerine üretilen poly İye. süprem nokta desen gümüş varak baskılı kumaş imal edilerek 06.08.2016 tarihinde 498,8 kg, 20.08.2016 tarihinde 82 kg ve 24.08.2016 tarihinde 113 + 78,04 = 191,04 kg olmak üzere toplam 771,84 kg olarak davalıya teslim edilmiştir.
Davalı, davacının kendisine teslim etmiş olduğu kumaşların ayıplı olduğunun müvekkili şirket çalışanları tarafından tespit edildiğini ve hemen davacıya ayıp ihbarında bulunulduğunu iddia etmektedir.
09.03.2018 tarihinde mahkemenin görevlendirdiği mübaşir ve taraf vekillerinin de katılımıyla davalının .... Mah. .... Sk. N:... Güneşli Bağcılar/İSTANBUL adresindeki işyerine gidilerek ayıplı olduğu iddia edilen ürünler incelenmiştir. Davalı işyerinde poly İye. süprem nokta desen gümüş varak baskılı kumaş dikilerek imal edilmiş 603 adet bayan elbisesinin bulunduğu tespit edildi. Bütün ürünleri temsil edilecek şekilde rastgele seçilen çuvallardan çıkartılan bayan elbiseleri düz bir zemin üzerine serilerek incelenmiştir. Yapılan kontrolde elbisenin dikildiği kumaş parçaları arasında renk farklılığı bulunduğundan elbiselerin ayıplı hale gelmiş olduğu görülmüştür. Buradan elbiselerin imal edildiği kumaşta kenar-orta-kenar renk faklılığı (kanat farkı) bulunduğu, elbisedeki ayıbın da kumaştaki kanat farklılığı nedeniyle oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Davalı işyerindeki ayıplı bayan elbiselerin davacının davalıya imal ederek satmış olduğu poly İye. süprem nokta desen gümüş varak baskılı kumaşın kanat farkı nedeniyle ayıplı olduğu kanaatine varılmıştır. Kumaştaki kanat farkı ayıbı, kumaşın kenar-orta-diğer kenarının yan yana getirilmesi ve çıplak gözle bakılmasıyla anlaşılabilecek açık ayıptır.
Davalı tanığı ... ve ... 12.10.2017 tarihli duruşmada verdikleri ifadede İlk parti kumaş geldiğinde kesim esnasında kumaşta kanat farkı bulunduğunu görüklerini ve davacıya ihbarda bulunduklarını, davacının çalışanı ...’ın gelerek kumaştaki kanat farkını gördüğünü, ayıplı kumaşları fireli olarak kestiklerini ifade etmişlerdir. Davacı şirket çalışanı ... 15.02.2018 tarihli ifadesinde ilk parti kumaş teslim edildikten 1-2 gün sonra davalı şirketin kendisini çağırarak kumaşta problem olduğunu ve gelip bakmasını istediğini, davalı şirkete giderek kumaşları gördüğünü beyan etmiştir.
Taraflar arasında eser sözleşmesi bulunmaktadır. Davacı ... davalı tanık ifadelerinden davalının kumaşları teslim alınca muayene ettiğin ve işin olağan işleyişine göre süresinde ayıp ihbarında bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davalı işyerinde bulunan 603 adet ayıplı bayan elbisesi ayıplı olmasaydı piyasada ortalama 45,00 TL/adet birim fiyattan satılabilirdi. Ayıplı elbiseler %40 tenzilatlı olarak satılabilir. Davalının zararı: 603 x 45,00 x 0,40 = 10.854,00 TL
Davalı davacının 20.08.2016 tarihinde 82 kg ve 24.08.2016 tarihinde 113 + 78,04 = 191,04 kg olmak üzere toplam 273,04 kg kumaşın bedeline istinaden zararını 3.125,25 TL tutarındaki 07.09.2016 tarihli .... nolu ve 7.367,90 TL tutarındaki 07.09.2016 tarihli .... nolu faturalarla toplam 10.493,15 TL olarak davacıya yansıtmıştır.
Sonuç:
Davalı işyerinde poly İye. süprem nokta desen gümüş varak baskılı kumaştan dikilerek imal edilmiş 603 adet bayan elbisesinin imal edildiği kumaş parçaları arasında renk farklılığı nedeniyle ayıplı olduğu, ayıplı bayan elbiselerin davacının davalıya imal ederek satmış olduğu poly İye. süprem nokta desen gümüş varak baskılı kumaşın kanat farkı nedeniyle ayıplı hale geldiği,
Kumaştaki kanat farkı ayıbının, kumaşın kenar-orta-diğer kenarının yan yana getirilmesi ve çıplak gözle bakılmasıyla anlaşılabilecek açık ayıp olduğu,
Davacı ... davalı tanık ifadelerinden, davalının kumaşları teslim alınca muayene ettiği ve işin olağan işleyişine göre süresinde ayıp ihbarında bulunduğunun anlaşıldığı,
Davalı işyerinde bulunan 603 adet ayıplı bayan elbisesinin ayıplı olması nedeniyle davalının zararının 10.854,00 TL olduğu, davalının toplam 10.493,15 TL reklamasyon faturasını davacıya yansıttığı, kanaatine varıldığı açıklanmış, davacı vekili yemin deliline dayandığından davalı tarafa 29/11/2018 tarihli yemin metnini hazırlayarak dosyaya sunmuş, davalı şirket yetkilisi davacı vekilinin sunmuş olduğu yemin metnini eda ettiğinden davalı tarafın malları davacıya iade ettiği subut bulduğundan davanın reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin davalı aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının REDDİNE,
2-Davalı vekilinin talep ettiği kötü niyet tazminatının şartları oluşmadığından reddine,
3-Davalı lehine takdir edilen 2.725,00.-TL.vekalet ücreti ile davalının yaptığı 75,50.-TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 44,40.-TL karar harcından peşin alınan 180,97.-TL harcın mahsubu ile bakiye 136,57.-TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 vd. maddeleri gereğince (5235 sayılı Kanunun 2. maddesi de dikkate alınarak) Davacı vekilinin yokluğunda, davalı vekili Av. ... yüzüne karşı verilen karar, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize verilecek veya başka bir mahkeme aracılığıyla gönderilecek dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.10/01/2019

Katip ...
¸e-imzalıdır.


Hakim ...
¸e-imzalıdır.






Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.