15. Ceza Dairesi 2017/27255 E. , 2020/11017 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden;
TCK"nın 158/1-d, 52, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyetResmi belgede sahtecilik suçu yönünden;
TCK"nın 204/1, 53. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, katılan ..."a ait nüfus cüzdanına kendi resmini yapıştırarak cep telefonu abonelikleri tesis ettirdiği, bu şekilde temin ettiği hatları kullanıp fatura bedelini ödemeyerek üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
1- Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanık savunması, katılan beyanları, abonelik sözleşmeleri ile dosya kapsamına göre, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine yönelik mahkemenin mahkumiyet yönünde kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde düzenlenen "seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına" hükmünün iptal edilmesi karşısında, bu hususun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın gerekçesiz temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde;
Sanığın, katılan adına sahte olarak düzenlenen nüfus cüzdanı ile müracaat ederek katılanın bilgisi ve rızası dışında telefon hattı abonelik sözleşmeleri düzenlettirmesi şeklindeki olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık tarafından kullanılan ve sanığın fotoğrafı bulunan, sahte oluşturulduğu kabul edilen nüfus cüzdanı aslının ele geçirilememesi karşısında, sahtecilik suçlarının unsuru olan belgenin hukuki durumu, niteliği ve iğfal kabiliyeti hususlarının belirlenememesi, imzalanan abonelik sözleşmelerinin ise özel belge niteliğinde olduğu gözetildiğinde, 19/02/2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun’un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında; sanığın eyleminin özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki suçu oluşturduğu ve sanığa önödeme önerisinde bulunularak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, resmi belgede sahtecilik suçundan yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun’un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 04/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.