1. Hukuk Dairesi 2016/9306 E. , 2019/2765 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakanları ...’in dava dışı kişilerden bedelini ödeyerek satın aldığı ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazları mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak oğlu davalı adına tescil ettirdiğini ileri sürerek çekişmeli taşınmazların tapu kaydının miras payları oranında iptali ile adlarına tescilini istemişlerdir.
Davalı, çekişmeli taşınmazları bizzat bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazlar mirasbırakan tarafından mirasçılara devredilmeyip bedeli mirasbırakan tarafından ödenmek suretiyle satın alınarak davalı oğulları adına tescil ettirildiğine göre, işlemin gizli bağış niteliğinde olduğu ve 01/04/1974 tarih ve ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının davada uygulanma yeri bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, 1940 doğumlu mirasbırakan ...’in 09.06.2013 tarihinde ölümü ile geride mirasçı olarak davacı çocukları ... ve ... ile davalı oğlu ... ve dava dışı eşi ... ile çocukları ... ve ...."yı bıraktığı, mirasbırakanın ... parsel sayılı taşınmazını 31.01.2007 ve 566 yevmiye nolu senetle davalı ...’a satış suretiyle devrettiği, çekişme konusu ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazların ise dava dışı üçüncü kişiler adına kayıtlı iken farklı tarihlerde davalı ...’a satış yoluyla temlik edildiği anlaşılmaktadır.
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile çekişme konusu ... parsel sayılı taşınmaz dışındaki taşınmazların miras bırakan tarafından temlik edilmediği saptanarak ve 01/04/1974 tarih ½ sayılı İçtihadı Birleştirme Kararının olayda uygulanma yeri bulunmadığı gözetilerek bu taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davacıların, ... nolu parsel dışındaki taşınmazlara yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Davacıların ... parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Her ne kadar mahkemece tüm taşınmazların üçüncü kişilerden edinildiği gerekçe yapılarak tapu iptali ve tescil isteği reddedilmiş ise de, getirtilen kayıtlardan çekişmeli ... nolu parselin bizzat mirasbırakan tarafından temlik edildiği anlaşılmaktadır.
Uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
Somut olaya gelince; mahkemece hükme yeterli araştırma ve inceleme yapıldığını söyleyebilme olanağı yoktur.
Hal böyle olunca; çekişme konusu ... parsel sayılı taşınmaz yönünden yukarıdaki ilkeler uyarınca araştırma ve inceleme yapılması, dosya içerisinde yer alan tüm delillerin birlikte değerlendirilerek, mirasbırakanın gerçek irade ve amacının duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması ve varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Davacıların değinilen yönlerden yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 17.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.