21. Hukuk Dairesi 2016/536 E. , 2017/4975 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, Kuruma borçlu olmadığının tespitine aylık kesme işleminin iptali ile 01.12.2009 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının müfettiş raporlarına istinaden iptal edilen sigortalılıkları sonrası yaşlılık aylığını iptal eden kurum işleminin iptali ile borç bildirim belgesinde belirtilen tutarda borcunun olmadığının ve 01.12.2009 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmişse de bu sonuca inceleme ile gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacıya 5311 prim eksik gün sayısı ve 600 günlük askerlik borçlanması üzerinden 23.11.2009 tarihli tahsis talebine göre 506 Sayılı Yasanın geçici 81. maddesinin B-e bendi uyarınca 01.12.2009 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, 19. 11.2012 tarihli Sosyal Güvenlik Denetmen raporunda haklarında sigortalı bildirimi yapılan şahıslardan bir kısmının bilgisine başvurulduğu ve bu kişilerden bazılarının sahte sigortalılık yaptırdıklarını beyan etmeleri üzerine bu işyerinden hakkında sigorta bildirimi yapılan bir çok kişinin sigortalılığının iptal edildiği, 20.11.2002 ile 01.12.2004 tarihleri arasında 1065408.006 sicil numaralı işyerinden davacı adına yapılan 732 günlük prim gün sayısının da iptal edildiği, 05.09.2012 tarihli raporda ise ....Şti. ünvanlı işyeri hakkında yapılan denetimde davacının eşi ..." ın kendisinin ve davacının 17444.06 numaralı... A.Ş. " den yapılan bildirimlerinin sahte olduğunu beyan ettiği, davacının da benzer şekilde beyanda bulunduğu, neticeten davacının 174443.06 sicil numaralı... Tic. AŞ ünvanlı işyerinden 05.01.2007-30.04.2007 tarihleri arasında bildirilen 477 gün bildirimlerinin iptal edildiği, davacının iptal edilen sigortalılık süreleri neticesinde prim gün sayısını karşılamadığından yaşlılık aylığının iptal edildiği ve 08.05.2013 tarihi itibariyle faizi ile birlikte davacıya 41.498,33 TL borç çıkartıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, davacının 17444.06 sicil numaralı ... A.Ş. ünvanlı işyerinden yapılan bildirimlerin iptali yerinde ise de; 1065408.006 sicil numaralı işyerinden yapılan bildirimlerin fiili çalışmaya dayanıp dayanmadığı hususunda yeterli araştırma yapılmadan, bordro ve komşu işyeri tanığı dinlenmeden karar verilmesi hatalıdır.
Yapılacak iş, 1065408.006 sicil numaralı işyerinin ihtilaflı dönem bordrolarını davalı kurumdan istemek, ihtilaflı dönemin tamamında çalışması bulunan ve hizmeti iptal edilmeyen bordro tanıklarının beyanlarına başvurmak, gerektiğinde davacı ile aynı dönemlerde çalışmış komşu işverenlerin bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarını veya işverenleri tespit edip beyanlarına başvurmak, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10 maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra davanın sonucuna göre davacının 3600 gün üzerinden yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığını değerlendirip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
06.06.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.