8. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/2993 Karar No: 2010/5848 Karar Tarihi: 06.12.2010
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2010/2993 Esas 2010/5848 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2010/2993 E. , 2010/5848 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve ... aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair İskenderun 3.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 18.12.2009 gün ve 186/341 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle kadastroca tespit dışı bırakılan dava dilekçesinde mevki ve sınırları yazılı yerin vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili, dava konusu yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki dere yatağı vasıflı yer olduğunu, zilyetlik şartlarının oluşmadığını açıklamış, davanın reddine ve Hazine adına tescile karar verilmesini savunmuştur. Davalı ... yargılama oturumlarına katılmamıştır. Mahkemece; kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle 18.11.2002 tarihli teknik bilirkişinin krokisinde (B) harfi ile gösterdiği 6352,45 m2 yerin davacı adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından kabul ve reddedilen kısımlar yönünden temyiz edilmiştir. Dava, kadastroca tespit dışı bırakılan taşınmazın TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri hükümleri uyarınca tescili isteğine ilişkindir. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, bozma kapsamı doğrultusunda inceleme yapılarak karar verildiğine, 1956 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında dere yatağı niteliğiyle tespit dışı bırakılan dava konusu taşınmazlardan B harfi ile gösterilen bölümünün, davacı tarafından para ve emek sarfıyla tarıma elverişli hale getirilip, dava tarihinden geriye doğru 25 seneyi aşkın süreden beri kültür arazisi niteliğiyle tasarruf edildiği yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından ifade edildiğine, üzerinde yaşları 20 ila 25 arasında değişen okalüptüs ağaçlarının bulunduğu, imar-ihyasının tamamlandıktan sonra 25 yıldan fazla süre ile kullanılan kültür arazisi niteliğinde bulunduğunun ziraatçı uzman bilirkişi, Zilli çayına 25 metre mesafede, çayın yatağından 8 metre yüksek kotta bulunduğu, derenin küçülmesine ve taşkınlara yol açmayacağının jeolog bilirkişi raporlarında açıklandığına göre mahkemece B harfi ile gösterilen kısım yönünden yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden, davalı Hazine vekilinin bu bölüme yönelik yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu bölümünün açıklanan nedenlerle ONANMASINA, Davalı Hazine vekilinin, reddedilen C harfi ile gösterilen yere ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Dairenin 17.4.2006 gün, 2010/1283-2592 Esas ve Karar sayılı bozma ilamında, reddine karar verilen bu bölüm yönünden Hazine vekilinin tescil talebi bulunduğundan, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gereğine işaret edilmişti. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına rağmen gereği yerine getirilmemiştir. Yargıtay bozma kararına uyulmakla taraflar yararına usuli kazanılmış hak doğar ve mahkemece bozma kararında belirtilen esaslar çerçevesinde araştırma ve inceleme yapmak ve hüküm vermek yükümlülüğü ortaya çıkar. Bu bakımdan, hükmüne uyulan bozma ilamında belirtildiği üzere reddedilen bölüme (C) ilişkin Hazine vekilinin tescil isteği konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün redde ilişkin bölümünün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 2588 sayılı Kanunla eklenen 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesi uyarınca Hazineden harç alınmasına mahal olmadığına 06.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.