Esas No: 2018/889
Karar No: 2022/5450
Karar Tarihi: 12.05.2022
Danıştay 6. Daire 2018/889 Esas 2022/5450 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Danıştay 6. Dairesi, İzmir'in Çeşme ilçesi sınırları içinde bulunan imar planlarının iptali davasına ilişkin verilen kararın düzeltilmesi istemini değerlendirdi. Kararda, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 54. maddesi ve 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 103. maddesi açıklandı. Davacının, belde sakini sıfatıyla açtığı dava konusu imar planlarının niteliği gereği tüm belde sakinlerini ilgilendirdiğinden, terekeye devredilebilecek kişisel bir hak ihlali bulunmadığı belirtildi. Bu nedenle, davacının vefatı sonrası takip hakkının mirasçılara geçmeyeceği kabul edildi ve İdare Mahkemesi'nin kararı bozuldu. 2577 sayılı Kanun'un 26. maddesi ikinci fıkrası gereği işlem tesis edilmesi gerektiği karara bağlandı.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2018/889
Karar No : 2022/5450
KARAR DÜZELTME İSTEMİNDE
BULUNAN (DAVALILAR) : 1- … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
2- … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
DAVALI İDARELER YANINDA
MÜDAHİLLER : 1- … 2- … 3- …
VEKİLİ : Av….
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 27/09/2017 tarih ve E:2015/10209, K:2017/6865 sayılı kararının, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Kararın düzeltilmesi isteminin kabulü ile 2577 sayılı Kanunun 26. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca işlem yapılmak üzere dosyanın İdare Mahkemesine gönderilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 103. maddesinin b) bendi ile 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi yürürlükten kaldırılmış ise de; anılan Yasanın 27. maddesiyle 2577 sayılı Yasaya eklenen Geçici 8. maddenin 1. fıkrasındaki "Bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan kanun yollarına ilişkin hükümler uygulanır." kuralı uyarınca, bu maddeye göre kararın düzeltilmesi yolundaki istemin incelemesine geçilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine göre kararın düzeltilmesi istemi yerinde görüldüğünden Dairemizin 27/09/2017 tarih ve E:2015/10209, K:2017/6865 sayılı kararı kaldırılarak işin esası incelendi:
Dava, İzmir ili, Çeşme ilçesi sınırları içerisinde Çeşme Belediye Meclisinin … tarihli ve … sayılı kararı ile onaylanan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı ile dayanağı 1/5000 ölçekli nazım imar planının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, dava dosyasındaki mevcut bilgi ve belgeler ile mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde hazırlanan bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, dava konusu 1/5000 ölçekli nazım imar planına ait onama sınırının ve bu sınıra bağlı olarak belirlenmiş olan 1/1000 ölçekli uygulama imar planı onama sınırın şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, imar mevzuatına ve planlamanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu, 1/25000 ölçekli Çeşme Çevre Düzeni Revizyon Planında "kentsel ve bölgesel yeşil alanlar" olarak belirlenmiş olan alanların bir kısmının dava konusu 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarında eğitim tesisi, resmi tesis, sosyal ve kültürel tesis olarak planlanmış olmasının planların kademeli birlikteliği ilkesine aykırı olduğu anlaşıldığından üst ölçekli plan hükümlerine, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, imar mevzuatına ve kamu yararına aykırı olduğu sonucuna varılan dava konusu imar planlarının iptaline karar verilmiş, bu karar davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun "Tarafların Kişilik veya Niteliğinde Değişiklik" başlıklı 26. maddesinde; dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde değişiklik olursa davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar, gerçek kişilerden olan tarafın ölümü halinde idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verileceği, dört ay içinde yenileme dilekçesi verilmemişse varsa yürütmenin durdurulması kararının kendiliğinden hükümsüz kalacağı; aynı maddenin ikinci fıkrasında ise, yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçelerin iptal edileceği hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından planlama alanı içerisinde kalan taşınmazlarına yönelik herhangi bir hukuka aykırılık iddiası ileri sürülmeksizin dava konusu 1/1000 ölçekli uygulama ve 1/5000 ölçekli nazım imar planlarının endemik ve özgün bitkiler ile anason ve çeşme limonu sahalarının yapılaşmaya açılarak daraltılması, anıt ağaçların korunmaması, bölgenin florasının dikkate alınmaması ve zemin etütlerinin yapılmaması nedeniyle kamu yararına aykırı olduğu iddiasıyla belde sakini sıfatıyla bakılan davanın açıldığı, dava konusu işlemlerin iptali yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının Dairemizin 27/09/2017 tarih ve E:2015/10209, K:2017/6865 sayılı kararı ile onanmasından sonra karar düzeltme aşamasında Dairemizin 15.02.2022 tarih ve E:2018/889 sayılı ara kararına davacı vekili tarafından verilen cevapta davacı …'nın vefat ettiğinin bildirilmesi üzerine Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden alınan davacıya ait nüfus kayıt örneğinde yapılan incelemede davacının 27.04.2017 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlıkta, müteveffa davacı tarafından belde sakini sıfatıyla kamu yararına aykırı olduğu ileri sürülerek dava konusu edilen imar planlarının niteliği gereği çevre, tarihi ve kültürel değerlerin korunması açısından tüm belde sakinlerini ilgilendirdiği ve bu kapsamda ilgililerin bu işlemin iptalini isteyebileceği açık ise de, bakılan davanın parsel maliki sıfatıyla açılmaması nedeniyle davacının vefat etmesi üzerine terekeye devredilebilecek kişisel bir hak ihlali bulunmadığından, hemşeri sıfatıyla menfaat ihlali gereğince açılan davanın takip hakkının mirasçılara geçtiğinin kabulüne olanak bulunmamaktadır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesince 2577 sayılı Kanunun 26. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca işlem tesis edilmesi gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, ... İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA, dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine, 12/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.