10. Ceza Dairesi 2019/2341 E. , 2019/7137 K.
"İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, 29/05/2019 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki kamu davasının düşürülmesine dair İstanbul Anadolu 61. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/12/2018 tarihli ve 2016/224 esas, 2018/1093 sayılı kararının kanun yararına bozulmasına yönelik talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 11/06/2019 tarihli yazı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Sanık hakkında, 14/12/2014 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 05/02/2015 tarihinde TCK’nın 191/2. maddesi uyarınca beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca erteleme süresi zarfında tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar uyuşturucu madde kullanması veya kullanmak için bulundurması halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunda uyarılmasına karar verildiği,
2- Uyarılı ilk başvuru davetiyesi tebliğine rağmen sanığın Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne müracaat etmemesi üzerine 22/04/2015 tarihinde tedbir dosyasının kaydı kapatılarak Cumhuriyet Başsavcılığına bildirimde bulunulduğu, Cumhuriyet Başsavcılığınca sanığa tedbire uymama konusundaki mazeretlerini bildirmesi için davetiye gönderildiği, ancak sanığın bu davetiye tebliğine rağmen de gelmemesi üzerine sanığın tedbirinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle erteleme kararı kaldırılarak 15/03/2016 tarihli iddianameyle dava açıldığı,
Ayrıca sanığın 17/02/2016 tarihinde işlediği iddia edilen kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda, bu eylemin ilk suçtan verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının ihlali olduğu belirtilerek 25/10/2016 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, bununla birlikte ilk suça ilişkin olarak kamu davası açılmış olduğu için bu dosyanın da delil ve ihbar olmak üzere ilk suça ilişkin dava dosyasına gönderildiği,
3- Yapılan yargılama sonucunda, İstanbul Anadolu 61. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/12/2018 tarihli ve 2016/224 esas, 2018/1093 sayılı kararıyla "… sanığa bir kez davetiye gönderildiği ve ısrarın oluşmadığı…" gerekçesiyle, 14/12/2014 tarihli ilk suça ilişkin “kamu davasının düşürülmesine” ayrıca “17/02/2016 tarihli ikinci suç bakımından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği ve açılmış bir dava bulunmadığından bu suça ilişkin bir karar verilmesinin mümkün olmadığı” gerekçesiyle “17/02/2016 tarihli suça ilişkin olarak suç duyurusunda bulunulmasına” karar verildiği, hükmün yasa yolu incelemesinden geçmeksizin kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2. maddesinde "Bu suçtan dolayı başlatılan soruşturmada şüpheli hakkında ... beş yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verilir.", 191/3. maddesinde "Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır." ve 191/4-a maddesinde "Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi,...hâlinde, hakkında kamu davası açılır." şeklinde düzenlemeler yer aldığı, yine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8. maddesinde "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklindeki hükme nazaran, Mahkemece kovuşturma şartının henüz gerçekleşmediği kanaatine varılması durumunda, Yargıtay 20. Ceza Dairesinin 14/09/2015 tarihli ve 2015/8259 esas, 2015/3572 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2. cümle maddesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir." denilerek, İstanbul Anadolu 61. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/12/2018 tarihli ve 2016/224 esas, 2018/1093 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
TCK"nın 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde, "Kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ... hâlinde, hakkında kamu davası açılır. " hükmüne yer verilmiştir.
CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasında, "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." hükmü öngörülmüştür.
Bu nedenle, dosya kapsamında mevcut delil durumu ve Mahkemenin takdirine göre, TCK’nın 191/4. maddesi uyarınca kovuşturma şartının gerçekleşmediğinin anlaşılması durumunda Mahkeme tarafından CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrasının 2. cümlesi gereğince bu şartın gerçekleşmesini beklemek üzere “davanın durmasına” karar verilmesi gerekirken, “davanın düşmesine” karar verilmesinin yasaya aykırı olduğu, ayrıca somut olayda Mahkemece “düşme” kararı verildiği halde esasen Mahkemenin gerçek iradesinin “durma” kararı vermek olduğunu gösterebilecek “yargılama konusu olan 14/12/2014 tarihli ilk suça ilişkin tedbirin devam edilmesine” ilişkin bir karar da verilmediği, düşme kararı verildikten sonra yapılan suç duyurusunun 17/02/2016 tarihli ikinci suça ilişkin olduğu anlaşıldığından hükümde çelişki de bulunmadığı ve 14/12/2014 tarihli ilk suça ilişkin olarak verilmiş olan düşme kararının kazanılmış hak oluşturduğu anlaşılmış olup, sanık lehine verilmiş olan ve davanın esasını çözen bu karardan dolayı yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, hukuka aykırılığa işaret edilerek, kanun yararına bozma talebi kabul edilmiştir.
D) Karar :
Açıklanan nedenlere göre; kamu davasının düşürülmesine dair İstanbul Anadolu 61. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/12/2018 tarihli ve 2016/224 esas, 2018/1093 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası ile 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca, aleyhe sonuç doğurmamak ve yeniden yargılama yapılmamak üzere BOZULMASINA, gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 11.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.