Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2020/2372
Karar No: 2022/2247
Karar Tarihi: 12.05.2022

Danıştay 3. Daire 2020/2372 Esas 2022/2247 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/2372 E.  ,  2022/2247 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2020/2372
    Karar No : 2022/2247

    TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) …
    VEKİLİ: Av. …
    2- (DAVACI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü
    VEKİLİ: Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularına ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediği yolundaki tespitleri içeren vergi tekniği raporunu esas alan vergi inceleme raporuna dayanılarak 2016 yılı için re'sen salınan gelir vergisi, aynı yılın tüm dönemleri için re'sen salınan geçici vergi ile değinilen vergiler üzerinden tekerrür hükümleri uyarınca artırılarak kesilen üç kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunda yer alan saptamalardan, gerçek bir emtia teslimine dayanmayan fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği sonucuna varıldığından, üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile geçici vergi üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı, mahsup dönemi geçtiğinden geçici vergi aslının aranmayacağı, 31/10/2016 tarihinde kesinleşip 2016 yılı içinde kesinleşen vergi ziyaı cezasının tekerrüre esas alınamayacağı gerekçesiyle üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi ile geçici vergi üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezası yönünden dava reddedilmiş, geçici vergi aslı ve vergi ziyaı cezasının tekerrürden kaynaklanan kısmı ise kaldırılmıştır.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularının, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI:
    Davacı tarafından, faturaların sahte olmadığı eksik inceleme ve varsayım yoluyla tarhiyat yapıldığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
    Davalı idare tarafından, davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporuyla düzenlediği faturaların sahte olduğunun somut olarak ortaya konulduğu, geçici vergi aslının ihbarnamede gecikme faizinin hesaplanabilmesi için gösterildiği, tekerrür uygulamasının hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.

    TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Davacı adına, komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediği yolundaki tespitleri içeren vergi tekniği raporunu esas alan vergi inceleme raporuna dayanılarak 2016 yılı için re'sen gelir vergisi ile aynı yılın tüm dönemleri için re'sen geçici vergi salındığı ve değinilen vergiler üzerinden tekerrür hükümleri uyarınca artırılarak üç kat vergi ziyaı cezası kesildiği anlaşılmaktadır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120. maddesinin dördüncü fıkrasında; yapılan incelemeler sonucunda, geçmiş dönemlere ait geçici verginin % 10'u aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re'sen veya ikmalen geçici vergi tarh edileceği, mahsup süresi geçtikten sonra, kesinleşen geçici vergilerin terkin edileceği, ancak gecikme faizi ve ceza tahsil edileceği hükmüne yer verilmiştir
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Temyiz istemlerine konu Vergi Dava Dairesi kararının, üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisi, geçici vergi aslı ile vergi ziyaı cezasının tekerrürden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkraları aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun görülmüştür.
    193 sayılı Kanun'un geçici vergiye ilişkin mükerrer 120. maddesinin dördüncü fıkrasına göre; kesinleşmekle birlikte mahsup dönemi geçmiş olması nedeniyle terkin edilmesi gereken geçici vergi üzerinden ceza tahsil edilmesi zorunlu ise de geçici verginin yıllık vergiye mahsuben peşin alınan bir vergi olması ve bu vergi nedeniyle yol açılan vergi kaybından dolayı bir kat vergi ziyaı cezası uygulanması gerekmektedir. Öte yandan, yapılacak incelemelerde geçmiş dönemlere ait geçici verginin %10'u aşan tutarda eksik beyan edildiğinin tespiti halinde, eksik beyan edilen bu kısım için re'sen geçici vergi tarh edileceği hükme bağlandığından, beyan edilmesi gereken ticari kazançtan %10 yanılma payı düşüldükten sonraki tutar üzerinden re'sen tarh olunması gerekirken söz konusu %10 yanılma payının düşülmediği görüldüğünden, eksik beyan edilen geçici verginin %10'una isabet eden vergi ziyaı cezasında hukuka uygunluk görülmemiştir.
    Bu durumda, ilgili dönem fark geçici vergileri tespit edilirken %10 yanılma payı dikkate alınmadığından, bu husus da göz önünde bulundurulmaksızın geçici vergi üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezası yönünden davanın reddine dair Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunu reddeden Vergi Dava Dairesi kararının değinilen hüküm fıkrasında hukuka uygunluk görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacı temyiz isteminin kısmen reddine,
    2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının, üç kat vergi ziyaı cezalı gelir vergisine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
    3. Davacı Temyiz isteminin kısmen kabulüne,
    4. Kararın; geçici vergi üzerinden kesilen üç kat vergi ziyaı cezasına ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA,
    5. Davalı idare temyiz isteminin reddine,
    6. Kararın; geçici vergi aslı ile vergi ziyaı cezasının tekerrürden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
    7. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına, 12/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.


    (X)-KARŞI OY :
    2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 23. maddesinde, Danıştayın temyiz mercii olarak görevinin, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
    İdari işlemlerin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olması karşısında bu denetimin maddi olayı da kapsadığının kabulü gerekir. Şöyle ki idari davaya konu işlemler, dayandığı, düzenlediği olaydan soyutlanmış olarak yargılamaya konu edilemez. Birçok idari uyuşmazlıkta maddi olanla hukuki olan arasında bir ayrım yapmak mümkün olmayabilir. İdari davalarda inceleme konusu olan hukuki işlem niteliğindeki bir idari işlemdir. Hukuki işlemin incelenmesi, işlemin dayanağı durumunda bulunan maddi olaydan bağımsız bir inceleme değildir.
    Adli yargıda maddi olay incelemesi yapılırken nasıl ki olayın subuta erip ermediği incelenerek bir sonuca ulaşılıyor ise idari yargıda da idarelerce tesis edilen işlemlerin dayanağını teşkil eden maddi olayın irdelenerek sonuca ulaşılması esastır.
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde, sahte belge "gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge" olarak tanımlanmaktadır.
    Davacı şirket adına, sahte fatura düzenlemek suretiyle komisyon geliri elde ettiği yolunda tespitleri içeren vergi tekniği raporu done alınarak yapılan tarhiyatların kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz istemleri hakkında, davacı hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi