Esas No: 2019/3738
Karar No: 2022/1986
Karar Tarihi: 12.05.2022
Danıştay 13. Daire 2019/3738 Esas 2022/1986 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2019/3738 E. , 2022/1986 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/3738
Karar No:2022/1986
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesi'nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, …Ltd.'deki hesabında bulunan 356.559.00-TL alacağının sıra cetveline kabul edilmemesine ilişkin …tarih ve …sayılı …T.A.Ş İflas İdaresi kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …İdare Mahkemesi'nce verilen …tarih ve E:…, K:…sayılı kararda; davacının, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun …tarih ve …sayılı kararıyla bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izni kaldırılan …T.A.Ş. aracılığıyla merkezi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde bulunan …Merkez Şubesinin …, …, …, …, …numaralı hesaplarında bulunan toplam 356.559.00-TL alacağının tespit edilerek faizi ile birlikte ödenmesi talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin …tarih ve …sayılı …T.A.Ş. İflas İdaresi kararının iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, bir kıyı bankası olan …nezdinde bulunan mevduat hesaplarının Türk Bankacılık Hukuku kapsamında mevduat hesabı olarak değerlendirilemeyeceği, anılan mevduat hesabından dolayı davacıların uğradığı zarardan tasarruf mevduatı güvencesi kapsamında davalı İdarenin sorumlu tutulamayacağı gibi, kıyı bankasındaki mevduat hesabından dolayı hizmet kusurundan ve uğranılan zararın tazmin sorumluluğundan da söz edilemeyeceği, bu itibarla davacının … nezdinde bulunan mevduatının ödenmesi için yaptığı başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: …Bölge İdare Mahkemesi …İdarî Dava Dairesi'nce; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kararın hukuka ve mevzuata aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde, dava dilekçelerinin görev ve yetki yönünden ilk incelemeye tâbi tutulacağı; 15. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde ise, adlî yargının görevli olduğu konularda açılan davaların reddine karar verileceği kurala bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, …'de mevduat hesabı bulunan davacının 356.559.00-TL alacağının sıra cetveline kaydedilerek tasfiye sonunda kendisine ödenmesi istemiyle yaptığı başvurunun …T.A.Ş İflas İdaresi'nin …tarih ve …sayılı işlemiyle "talep edilen alacağın banka nezdinde bulunmadığı" gerekçesiyle reddedildiği, anılan işleme karşı davacı tarafından …Asliye Ticaret Mahkemesi'nde kayıt kabul davası açıldığı, …tarih ve E:…, K:…sayılı karar ile davanın hak düşürücü süreden dolayı reddine karar verildiği, kararın …Hukuk Dairesi'nce temyiz incelemesi sonunda …tarih ve E:…, K:…sayılı karar ile uyuşmazlıkta idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle düzeltilerek onanmasına karar verildiği, anılan kararın karar düzeltme sonrasında kesinleştiği, ardından …T.A.Ş İflas İdaresi'nin …tarih ve …sayılı işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 235. maddesinde; "Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar.... İtiraz eden, talebinin haksız olarak ret veya tenzil edildiğini iddia ederse dava masaya karşı açılır. Muteriz başkasının kabul edilen alacağına veya ona verilen sıraya itiraz ediyorsa davasını o alacaklı aleyhine açar." kuralı yer almıştır.
Aynı Kanun'un "İflas masası" başlıklı 184. maddesi'nde iflasın açıldığı zamanda müflisin haczi kabil bütün mallarının hangi yerde bulunursa bulunsun bir masa teşkil edeceği belirtilmiş, Kanun'un 226. maddesinde ise masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğu kurala bağlanmıştır.
5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile yürürlükten kaldırılan 4389 sayılı Bankalar Kanunu'nun 16. maddesinin 4. fıkrasında "İflas kararı alınması halinde Fon, iflas masasına imtiyazlı alacaklı sıfatıyla iştirak eder ve bu Kanunun uygulanması ile sınırlı olmak üzere 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nda yazılı iflas dairesi ve alacaklılar toplantısı ile iflas idaresi görev ve yetkilerine de sahip olarak bankayı anılan Kanun hükümleri çerçevesinde tasfiye eder." kuralı yer almış; 5411 sayılı Kanun'un 106/5. maddesinde ise, bu yetkinin kapsamı daraltılarak , "Yönetim ve denetimi Fona intikal eden banka hakkında iflas kararı verilmesi hâlinde Fon, iflas masasına 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 206'ncı maddesinde yer alan üçüncü sıradaki tüm imtiyazlı alacaklılardan önce, ancak Devletin ve sosyal güvenlik kuruluşlarının 6183 sayılı Kanun kapsamındaki alacaklarından sonra gelmek üzere imtiyazlı alacaklı sıfatıyla iştirak eder. Fon, bu Kanunun uygulanması ile sınırlı olmak üzere 2004 sayılı icra ve İflas Kanunu'nun 166'ncı, 218'inci, 219'uncu, 223'üncü, 234'üncü, 236'ncı, 249'uncu, 251'inci ve 254'üncü maddelerindeki yetki ve görevler hariç olmak üzere iflas dairesi, alacaklılar toplantısı ve iflas idaresi görev ve yetkilerine sahip olarak bankayı tasfiye eder." kuralına yer verilmiştir.
Uyuşmazlıkta, …T.A.Ş.'nin, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nun …tarih ve …sayılı kararıyla mülga 4389 sayılı Bankalar Kanunu uyarınca Fona devredildiği, …Asliye Ticaret Mahkemesinin …tarihli kararı ile söz konusu Bankanın iflasına karar verildiği, …T.A.Ş. İflas İdaresinin 2004 sayılı Kanun gereği üç kişiden oluştuğu ve üyelerinin, gösterilen adaylar arasından icra tetkik merciince seçildiği anlaşıldığından bakılan davada, müflis bankanın Fon'a devredilmesi, 5411 sayılı Kanun'un 106. maddesinin 5. fıkrasında Fon'un yetki ve görevlerine getirilen sınırlamalar, 2004 sayılı Kanun'un 235. maddesinin 1. fıkrasındaki sıra cetveline itiraz ile ilgili davaların iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine açılacağına dair hüküm ve üyeleri, gösterilen adaylar arasından icra tetkik merciince seçilen müflis bankanın iflas idaresinin dava konusu işleminin idare hukuku kapsamında idari işlem olarak nitelendirilemeyeceği hususları bir arada değerlendirildiğinde, davanın görüm ve çözümünde adli yargı yerinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır.
Öte yandan, 2247 sayılı Uyuşmazlık Mahkemesinin Kuruluş ve İşleyişi Hakkında Kanun'un 19. maddesinin 1. fıkrasında, adli ve idari yargı mercilerinden birisinin kesin veya kesinleşmiş görevsizlik kararı üzerine kendisine gelen bir davayı incelemeye başlayan veya incelemekte olan bir yargı merciinin davada görevsizlik kararı veren merciin görevli olduğu kanısına varması halinde gerekçeli bir karar ile görevli merciin belirtilmesi için Uyuşmazlık Mahkemesine başvuracağı ve elindeki işin incelenmesini Uyuşmazlık Mahkemesinin karar vermesine değin erteleyeceği; aynı maddenin ikinci fıkrasında ise; dava dosyası ile birlikte uyuşmazlık mahkemesine göndereceği hükmü yer almaktadır.
Diğer taraftan, davacı tarafından idari yargıda dava açılmadan önce adli yargıda …AŞ İflas İdaresi aleyhine açılan davada …Hukuk Dairesi'nin …tarih ve …, K:…sayılı düzelterek onama kararıyla uyuşmazlığın idari yargının görevinde bulunduğuna karar verildiği ve anılan kararın 12/10/2017 tarihinde kesinleştiği görüldüğünden, Dairemizin bozma kararına uyulması halinde 2247 sayılı Kanun hükümleri uyarınca görevli mahkemenin belirlenmesi için dosyanın Uyuşmazlık Mahkemesine gönderilmesi gerektiği tabiidir.
Bu itibarla işin esası incelenerek verilen davanın reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesi'nin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın …Bölge İdare Mahkemesi …İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesine, 12/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.