Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/206
Karar No: 2018/1940
Karar Tarihi: 14.3.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/206 Esas 2018/1940 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/206 E.  ,  2018/1940 K.

    "İçtihat Metni"

    ....

    Taraflar arasındaki alacak davası sonucunda mahkemece verilen hükmün Dairemizce bozulması üzerine, yerel mahkemece verilen direnme kararına ilişkin dava dosyası, 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununa eklenen geçici 4. maddenin ikinci fıkrası uyarınca Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
    K A R A R
    Dairemizin 26.12.2016.gün ve 2016/6362 E. 2016/10828K sayılı Kararı ile yerel mahkemenin 25.12.2014 tarihli ve 2012/493 E. 2014/504 K.sayılı hükmünün bozulmasına karar verilmiş ve mahkeme 28.9.2017 tarihli ve 2017/151-360 K sayılı kararıyla ilk hükmünde direnmiştir.
    Direnme kararı dava taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Davacılar dava dilekçesinde, davalıların mirasçılık haklarını ketmetmek suretiyle aldıkları mirasçılık belgesi uyarınca murise ait taşınmazı satarak sebebsiz zenginleştiklerini miras paylarına düşen bölümün, yasal faiziyle birlikte fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 YTL"nin müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir. Daha sonra ıslah dilekçesiyle fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttukları davada ... için 5.000,00 TL olan talebi 37.321,64 TL"ye, ... ve ..."ün her biri için 2.500,00 TL olan taleplerini 18.660,82 TL"ye yükseltmişler ve noksan harcı tamamlamışlardır.
    Davalılar cevap dilekçelerinde, süresinde açılmayan davanın öncelikle zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini, sadece bir taşınmazdan ibaret olan terekenin 23.10.2003 tarihinde gayrimenkulün satılması ile sona erdirildiğini taşınmazın satımı ile elde edilen meblağın terekenin sadece pasifine gittiğini , satış sonucu elde edilen gelirin terekenin borçlarına paylaştırıldığını, geriye aktif olarak bir şey kalmadığını, tereke değerinin murisin ölüm gününe göre tespit edildiğini, bu nedenle dava tarihindeki rayiç değerin hesaplanmasının yasalara aykırı olduğunu savunarak davanın esastan da reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Mahkemece, toplam 40049,26-TL nin faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiştir.
    Mahkemenin ilk hükmünü davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Dairemizce temyiz incelemesinde onanan karar davalılar vekilinin karar düzeltme istemi sonucu 26.12 2016 tarih 2016/6362 E. 2016/10828 K syılı ilamı ile ‘’ Mahkemece davanın kabulüne dair verilen ilk hükmün davalılar vekillerince temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 25.06.2012 tarihli 2012/12874-17613 sayılı ilamı ile; Mahkemece, davalılar tarafından ileri sürülen delillerin değerlendirilmesi, murise ait borçlar için yapılan ödemelerin tespiti, yapılmış ödemelerden davacıların miras hissesine göre sorumlu oldukları miktarların tespiti ile bu miktarların satıştan elde edilen paradan davacılara isabet edecek kısımdan düşülmek suretiyle sonucu uyarınca karar verilmesi gerektiğinden sözedilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılamada 10.09.2014 tarihli hukukçu ve mali müşavir bilirkişilerden oluşan heyetten alınan rapora göre; davalılar tarafından ödenen murise ait borç tutarının dosyaya sunulan bilgi ve belgelerden 276.752,16 TL olduğu belirtilmiş, dava tarihi itibariyle satılan taşınmazın değeri 597.146,25 TL olarak değerlendirilip bu miktardan ödenen borçların düşürülmesi suretiyle davacıların miras payına düşen alacağın hesaplandığı anlaşılmıştır. Ancak bozma ilamında da belirtildiği şekilde hesaplanan borç tutarının satıştan elde edilen paradan düşülmek suretiyle davacıların alacakları bulunup bulunmadığı saptanması gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle taşınmazın davanın açıldığı 28.05.2007 tarihi itibariyle belirlenen değerinden borçlar için yapılan ödemeler düşülmüştür. Bu durumda mahkemece hükme esas alınan rapor hatalıdır. Davacılar vekilinin dava dilekçesinde belirttiği gibi dosyadaki bilgi ve belgelerden de anlaşıldığı üzere, dava konusu alacağın dayanağı olan murise ait taşınmazın davalılar tarafından 23.02.2003 tarihinde 200.000 TL bedelle satıldığı, bilirkişi raporunda da yine davalıların murise ait borçları aynı yıl içinde ödedikleri, ödenen borç tutarının da 276.752,16 TL olduğu belirtilmiştir. Bu durumda davalılar tarafından davacılara ödenecek bir bedel bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacılara ödenecek bedel bulunmadığından davanın reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Hükmün bu sebeple bozulması gerekirken sehven düzeltilerek onandığı bu defa yapılan inceleme sonucu anlaşıldığından karar düzeltme itirazlarının kabulüne karar vermek gerekmiştir.’’ gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkeme, 28.9.2017 tarihli ve 2017/151 E. 2017/360 sayılı direnme kararında, ‘’....davacılar miras payları dikkate alındığında, davalılarca ödendiği sabit olan borcun, 17.297,01 TL"sinden davacı ..."in, 8.648,50 şer TL"sinden ise diğer davacıların sorumlu olduğu, davalılar tarafından iptal edilen mirasçılık belgesine istinaden satılan taşınmaz bedelinde davacı ... payının 26.639,52 TL, diğer davalıların payının ise 13.319,76 şar TL olduğu, davacıların satıştan elde edilen paranın kendilerine isabet eden kısmından, ödenen borçtan dolayı sorumlu oldukları miktarın mahsubu ile ortaya çıkan bedeli, TMK"nun 637. Maddesi uyarınca diğer davalılardan talepte haklı oldukları ....‘’ gerekçesiyle ilk kararında direnmiştir.
    Direnme kararı incelenmek üzere, Hukuk Genel Kuruluna gönderilmiş ise de 24/11/2016 tarihinde kabul edilen 6763 tarihli Kanunla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununa eklenen Geçici 4. maddenin ikinci fıkrası uyarınca, direnme kararı incelenmek üzere Dairemize gönderilmiştir.
    Direnme kararının Dairemizce incelenmesi üzerine, her ne kadar 26.12.2016 tarihli bozma kararımızda, terekenin pasifinin aktifinden fazla olduğundan davanın reddi gerektiğinden söz edilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş ise de dava konusu taşınmazın satış tarihindeki değerinin 426232,50 Tl olduğu ve aynı tarihler itibariyle miras bırakanın borcunun 276 750,1 TL olduğu belirlenmiştir..Bu borcun davalılar tarafından ödenmiş olduğu gözetilerek, davacıların terekeden kendilerine isabet eden tereke borcu mahsup edilmek suretiyle hak ettikleri miras pay değerlerine hükmedilmesi yerindedir. Bozma ilamında satış tarihi itibariyle gerçek değer yerine hatalı olarak satış bedeli yazılmış olduğundan, bozma kararımızın maddi hataya dayandığı ve mahkemenin direnme kararının yerinde olduğu anlaşılmıştır.
    Açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin direnme kararı onanmalıdır.
    SONUÇ: 1-Mahkemece verilen direnme hükmünün yerinde bulunduğu anlaşıldığından Dairemizin mahkemenin anılan kararının bozulmasına ilişkin Dairemiz 26.12.2016 gün ve 6362-10828 sayılı ilamının KALDIRILMASINA,
    2- Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddi ile yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 14.3.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi