Esas No: 2022/217
Karar No: 2022/1763
Karar Tarihi: 16.05.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/217 Esas 2022/1763 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 27/05/2021 tarihli kararında, davacının meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararının iptal edilmesine ilişkin talebin reddedildiği belirtilmiştir. Kararda, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekten çıkarıldığı ifade edilmiştir. Davacının temyiz istemi reddedilerek, Beşinci Daire kararı onanmıştır. Kararda 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi de yer almıştır.
6749 sayılı Kanun'un 3/1. maddesi Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptali talep edilmekte; 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi ise \"FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekten çıkarılması\" düzenlemesini içermektedir.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/217
Karar No : 2022/1763
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … vasisi …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 27/05/2021 tarih ve E:2018/3574, K:2021/1588 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı kararının iptali, yoksun kaldığı parasal ve özlük haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi ve 6749 sayılı Kanun'un 3/1. maddesinin Anayasa'ya aykırı olduğundan bahisle iptali talebiyle Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 27/05/2021 tarih ve E:2018/3574, K:2021/1588 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde ve davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ise ciddi görülmeyerek işin esasına geçilmiş,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda Yargıtay ... Ceza Dairesinin (İlk Derece) … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 9 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Diğer hususlar yönünden, örgüt içi motivasyonu arttırmak amacıyla, 2012 yılında son derece hassas gizlilik kuralları uygulanarak gerçekleştirilen örgüt liderinin de bir dönem kaldığı Çamlıca FEM Dersanesi ziyaretine davacının da katılmış olması hususunun, davacının anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olarak değerlendirildiği,
Davacının FETÖ/PDY terör örgütünün Hakimler ve Savcılar Kurulunda etkin olduğu dönemde yargıda önemli bir makam olan Danıştay üyeliğine atanmasının diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı,
Davacının, haklarında FETÖ ile irtibat ve iltisakları olduğundan bahisle işlem yapılan çok sayıda yüksek yargı üyesi ile beraber örgütsel iletişimde gizliliği sağlamak için başvurulan bir yöntem olarak sabit telefon hatlarından ardışık ve periyodik şekilde aranmasının, davacının örgüt ile irtibatını ve iltisakını ortaya koyan destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesi ve özlük haklarının iadesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle,
davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin gerekçe kısmında, FETÖ/PDY'ye mensup olduğu iddia edilen bazı hakim ve savcıların yürüttükleri soruşturma, kovuşturma ve işlemler dayanak olarak gösterilmiş ise de, bunların hiçbirinde görev almadığı; örgüt ile mensubiyet, iltisak ve irtibat şeklinde bir bağının olduğuna ilişkin hiçbir olaydan bahsedilmediği ve herhangi bir delile atıfta bulunulmadığı, bu suretle kolektif bir suçlamaya gidilerek kişisel bir bağlantı kurulmadan soyut ve genel ibareler kullanılarak işlem tesis edildiği, fail ile fiil arasında irtibat kurulmamak suretiyle suç ve cezaların şahsiliği ilkesi yanında tatmin edici gerekçe hakkının da ihlal edildiği; özel yaşamın gizliliği, düşünce ve ifade özgürlüğü, din ve vicdan
özgürlüğü ve ayrımcılık yasağının, eğitim hakkının, mülkiyet hakkının ihlal edildiği; kararda dayanılan delillerin, meslekten ihraçtan sonra toplanmış olup, ihraç kararından önce toplanmış herhangi bir somut delilin gösterilmediği; tüm tanıkların tutuklama tehdidi altında ve çeşitli vaatlerde bulunularak beyanlarının alındığı, kendilerini kurtarma amacıyla ve/veya tahliye beklentisiyle verdikleri aleyhteki beyanlarının, somut bir suç vakıasına ve olgusuna ilişkin olmadığı; hakkındaki mahkumiyet kararının, meslekten ihraç edildiği tarihten çok sonra ortaya çıkmış bir durum olup, sonradan ortaya çıkan bir hususun, daha önce verilmiş bir cezayı hukuka uygun hale getirmeyeceği; 667 sayılı KHK'nin 3. maddesinin 1. ve 3. fikralarının iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek, gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, UYAP kayıtlarının incelenmesinden, davacının, ceza yargılaması sonucunda silahlı terör örgütüne üyelik suçundan hapis cezası ile cezalandırılmasına yönelik Yargıtay ... Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği görülmüştür.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 27/05/2021 tarih ve E:2018/3574, K:2021/1588 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4.Kesin olarak, 16/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.