Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Konu ile ilgili İİK.nun 4949 Sayılı Kanunla değişik 170/3.maddesinin 14.fıkrasının 1. ve 2.cümleleri aynen; "İcra Mahkemesi, 68/a maddesinin 4.fıkrasına göre yapacağı inceleme sonucunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir, itirazın kabulü kararı ile takip durur." Aynı maddenin 4.fıkrası ise; "İcra Mahkemesi itirazın kabulüne karar vermesi halinde senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın %20"sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10"u oranında para cezasına mahkum eder" hükmünü içermektedir. Yasal bu düzenleme karşısında, imzaya itirazı kabul edilen borçlu yönünden takibin durdurulması yerine iptaline ve arttırım nedeni gösterilmeden alacaklının %20"nin üstünde %40 oranında inkar tazminatına mahkum edilmesi isabetsizdir.  
SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.