Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/6852 Esas 2019/843 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6852
Karar No: 2019/843
Karar Tarihi: 21.01.2019

Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2018/6852 Esas 2019/843 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkemenin verdiği kararın konusu, bir kişinin koruma tedbirlerine ilişkin tazminat talebiydi. Karar, davacının talebinin kısmen kabul edildiği ve davalı Hazineden alınarak davacıya 14.000,00 TL maddi ve 250.000,00 TL manevi tazminat verildiği şeklindeydi. Kararın temyiz edilmesi sonucu, davalı ve davacı temyiz itirazları reddedildi ancak iki sebep nedeniyle karar bozuldu. Birinci sebep, hakim tarafından hükmedilen manevi tazminatın hakkaniyet ölçülerine uygun olmayacak şekilde fazla olmasıydı. İkinci sebep ise, davacının cezaevinde tutuklu kaldığı sürede çalışamadığı için oluşan zararının hesaplanması gerektiği ancak bu hususun gözetilmediğiydi. Kararın bozulması sonucu, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA karar verildi. Kararda geçen kanun maddeleri: 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi ve 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi.
12. Ceza Dairesi         2018/6852 E.  ,  2019/843 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
    Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
    Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 14.000,00 TL maddi, 250.000,00 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine

    Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekili ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır. Bu görev yerine getirilirken hukukun genel ilkeleri, ülkedeki pozitif hukuk normları ve uluslararası temel insan haklarına ilişkin kural ve kabullere uygun bir yorum ve uygulama benimsenmelidir.
    Bu ilke yalnızca denetim mahkemeleri için değil, hüküm mahkemeleri için de geçerlidir. Hukuk devletinin en belirgin özelliği hiçbir kurum ve makam ayrımı gözetilmeden herkesin hukuk kurallarına uymasıdır.
    Dairemizin yerleşik kararlarında da vurguladığı üzere, manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir ölçü olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminat miktarının davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tutuklama tarihinden itibaren faize hükmedilmesi suretiyle tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nesafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçülere uymayacak ve emsal uygulamaların da üzerinde olacak şekilde fazla tayini,
    2-27/07/2011 tarihinde emekli olan davacının, ceza evinde bulunduğu 25/09/2012-19/06/2014 tarihleri arasında tutuklu kaldığı döneme ilişkin yürürlükte bulunan asgari ücret tarifesine göre hesaplanacak çalışamamaktan kaynaklı zararının maddi tazminat kapsamında hüküm altına alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 21/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.