Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/12076 Esas 2017/6645 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12076
Karar No: 2017/6645
Karar Tarihi: 05.10.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/12076 Esas 2017/6645 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, müvekkilinin bankadan kredi kullandığını ve davalının bu kredi sözleşmesine kefil olduğunu iddia ederek borcun tahsili için icra takibi yapıldığını ancak davalının itiraz ettiğini belirtmiş. Davalı vekili ise müvekkilinin muaccel hale gelmiş hiçbir borcu olmadığını ve hesap kat ihtarnamesinde belirtilen kredi sözleşmesi ile icra takibi borcunun sebebinin tamamen farklı olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiş. Mahkeme, müvekkilinin ihtarname keşide ederken açık ve net bir şekilde hangi sözleşmeden kaynaklandığını belirtmek zorunda olduğunu ancak belirtilmediği için davanın reddine karar vermiş. Bu karar, temyiz edilerek Yargıtay'a taşınmış ancak temyiz itirazları reddedilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri: İcra ve İflas Kanunu, Türk Borçlar Kanunu.
19. Hukuk Dairesi         2016/12076 E.  ,  2017/6645 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, dava dışı ...’in müvekkili bankadan kredi kullandığını, davalının bu kredi sözleşmesine kefil olduğunu, bankadan çekilen kredinin taksitlerinin ödenmediğini, borcun tahsili için... 3.İcra Müdürlüğü’nün 2010/1214 E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile davalının %20" sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının müvekkiline gönderdiği hesap kat ihtarnamesinde 30/10/2009 tarihli ve 2014 numaralı kredi sözleşmesinden bahsedildiğini, takipte ise 02/02/2010 tarihli kredi sözleşmesine dayanıldığını, hesap kat ihtarına konu edilen kredi sözleşmesinin tarih ve numarası ile icra takibine borcun sebebinin tarih ve numarasının tamamen birbirinden farklı olduğunu, müvekkilinin muaccel hale gelmiş hiçbir borcu bulunmadığını belirterek, davanın reddine ve davacının % 20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacının, davaya konu sözleşme için hesap kat ihtarnamesi keşide etmediği, keşide edilen hesap kat ihtarnamesinde 02/02/2010 tarihli sözleşmeden bahsedildiği, davalının ihtarname keşide ederken açık ve net bir şekilde hangi sözleşmeden kaynaklı ihtarname çektiğini belirtmek zorunda olduğu, taraflar arasında takibin dayanağı olarak gösterilen 02/02/2010 tarihli bir sözleşme bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 05/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.