Esas No: 2019/3945
Karar No: 2022/1881
Karar Tarihi: 16.05.2022
Danıştay 9. Daire 2019/3945 Esas 2022/1881 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/3945 E. , 2022/1881 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/3945
Karar No : 2022/1881
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının 2012 yılına ilişkin hesaplarının sahte belge düzenleme yönünden incelenmesi sonucu tanzim edilen vergi tekniği raporuna dayanılarak takdir komisyonu marifetiyle yapılan tarhiyatlara ait vergi ceza ihbarnamelerinin davacıya tebliğinde, tebligatın 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinin son fıkrasında öngörüldüğü şekilde yapılmadığı zira tebligatın komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda durumun taahhüt ilmühaberine yazılarak, tarih ve imza konularak hazır bulunanlara imzalatılması gerekirken sadece dağıtıcı adı ve imzasının bulunduğu dolayısıyla ilanen tebliğ şartları gerçekleşmeden ihbarnamelerin ilanen tebliğ edildiği, bu durumda vergi alacağının doğduğu 2012 takvim yılını takip eden 01/01/2013 tarihinde işlemeye başlayan beş yıllık zamanaşımı süresinin takdire sevk nedeniyle 13/04/2017 tarihinde durduğu, kalan sürenin de takdir komisyonunun kararını vermesiyle 24/05/2017 tarihinde tekrar işlemeye başladığı değerlendirildiğinde nihayetinde 12//02/2018 tarihinde dolmasından önce dava konusu cezalı tarhiyatların davacıya yasal mevzuata uygun şekilde tebliğ edilememesi nedeniyle söz konusu alacağın tarh zamanaşımına uğradığı, bu itibarla dava konusu ödeme emrinde zamanaşımına uğradığı anlaşılan 2012 dönemine ilişkin vergi ziyaı cezalı gelir vergisi, 2012 yılının muhtelif dönemlerine ait vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile yine 2012 yılının muhtelif dönemlerine ait aslı aranmayan geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezaları yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı; dava konusu ödeme emrinde 2012 dönemine ait defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle davacı adına kesilen 2016/1-12 dönemi özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısım yönünden ise, özel usulsüzlük cezasına ait ihbarnamenin davacıya tebliğinde, tebligatın 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinin son fıkrasında öngörüldüğü şekilde yapılmadığı, sadece dağıtıcı adı ve imzasının bulunduğu dolayısıyla ilanen tebliğ şartları gerçekleşmeden ihbarnamenin ilanen tebliğ edildiği, bu durumda bahse konu özel usulsüzlük cezasının davacıya yasal mevzuata uygun şekilde tebliğ edilememesi nedeniyle kesinleşmesinden söz edilemeyeceğinden henüz davacı adına tahakkuku verilmeyen alacağın davacıdan tahsiline girişilmesinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanun'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: İdarece yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu, borcun zamanaşımına uğramadığı iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 16/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.