18. Ceza Dairesi 2018/2936 E. , 2019/14914 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1) Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6217 sayılı Yasa"nın 26. maddesiyle 5320 sayılı Yasa"ya eklenen geçici 2. maddesi uyarınca, sanığa doğrudan tayin edilen adli para cezalarının miktarına göre hükümlerin kesin nitelikte olduğu cihetle, Yerel Mahkeme tarafından kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnameye uygun olarak usul ve Yasa"ya uygun bulunan temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararın ONANMASINA,
2) Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyizinde ise;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
a) CMK’nın 231. maddesi uyarınca beş yıllık denetim süresi içerisinde suç işleyen sanık hakkında, hükmün açıklanmasına sebebiyet veren ihbara konu ilamda, sanığın uzlaşmaya tabi olmayan TCK"nın 106/1. maddesinin ilk cümlesi kapsamında kalan tehdit suçundan mahkum olmuş olması ve 02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren, 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik, 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesine göre de, tehdit suçunun uzlaştırma kapsamına alınmış olması karşısında, sözü edilen suçtan mahkumiyeti içeren ilam yönünden uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı araştırılarak, anılan hüküm yönünden uzlaştırma işleminin olumlu sonuçlanmış olması durumunda, sanığın denetim süresinde işlediği başkaca kasıtlı suçlardan mahkum olup olmadığı tespit edilip, sonucuna göre, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanıp açıklanmayacağının değerlendirilmesi zorunluluğu,
b) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlenmesi nedeniyle açıklanmasına karar verilecek yeni hükmün, Yargıtay incelemesine tabi olacak ve kesinleşmesi halinde infaza verilecek hüküm olacağı, bu nedenle kararın dayandığı tüm kanıtların, bu kanıtlara göre ulaşılan sonuçların, iddia, savunma, tanık anlatımları ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi gerekçeyle hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması ve bu şekilde cezanın şahsileştirilmesi gerekirken, açıklanan ilkelere uyulmadan, önceki karara yollama yapılmak suretiyle, Anayasa"nın 141. ve 5271 sayılı CMK"nın 34, 223 ve 230. maddelerine aykırı davranılması,
c) CMK"nın 231/11. maddesi uyarınca, sanık tarafından denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülükleri yerine getirmemesi halinde, duruşma açılmasını müteakip, sanığın duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda duruşmaya devam edilerek hükmün açıklanacağına ilişkin ihtarı içeren meşruhatlı davetiye ile duruşmadan haberdar edilerek savunması alındıktan sonra, hükmün açıklanmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanığın savunması alınmadan ve duruşmaya gelmediği takdirde yokluğunda duruşmaya devam edilerek hükmün açıklanacağına dair meşruhatlı davetiye de tebliğ olunmadan yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ...’nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme uygun olarak, başkaca yönleri incelenmeksizin HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/10/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.