Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2006/24464 Esas 2007/2587 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2006/24464
Karar No: 2007/2587
Karar Tarihi: 19.02.2007

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2006/24464 Esas 2007/2587 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2006/24464 E.  ,  2007/2587 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ayancık İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 17/11/2006
    NUMARASI : 2006/51-43

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Alacaklı .... borçlu hakkında başlattığı takipte, Ayancık Asliye Hukuk Mahkemesinin 11.07.2006 tarih 2006/26-159 sayılı kararında kendisine tanınan 6.057.59 YTL lık hapis hakkının ilamların icrası yolu ile tahsilini talep etmiştir. Borçlu şikayetinde kararda hükmolunan hakkın rehinli takip konusu yapılabileceğini ileri sürülerek takibin iptalini talep etmiştir.
    Hapis hakkı kanundan doğan bir tür rehin hakkıdır. Zira İİK.nun 23/2. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, "menkul rehni" terimi hapis  hakkını da kapsar. Bu durumda, alacaklı takip konusu ilamda kendisi lehine edaya ilişkin bir hüküm tesis edilmediğinden kendisine tanınan hakkını taşınır rehninin paraya çevrilmesine ilişkin yolla İİK.nun 145. ve devamı maddeleri uyarınca takip konusu yapabilir.
    Somut olayda, ilamda alacaklı lehine iyiniyetle yapmış olduğu inşaat ve değişiklikler nedeniyle rayiç bedel olan 65.057.59 YTL yönünden hapis hakkı tanındığı anlaşılmaktadır. Bu durumda yukarıda açıklandığı üzere, mahkemece verilmiş olan " kanuni rehin veya hapis hakkı tanınmasına" ilişkin ilama dayalı olarak rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılıp, İİK.nun 150/h maddesi uyarınca rehinli bu tür alacaklar için borçluya icra emri gönderilmesi gerekirken ilamda hapis hakkı sebebi ile alacaklı lehine edaya ilişkin bir hüküm bulunmamasına rağmen ilamların icrası yolu ile takip yapılması usulsüzdür. Bu husus kamu düzenine ilişkin bulunması sebebi ile mahkemece resen gözetilir. Takibin iptaline karar vermek gerekirken aksine düşüncelerle işin esasının incelenmesi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.