Esas No: 2022/1373
Karar No: 2022/2259
Karar Tarihi: 16.05.2022
Danıştay 3. Daire 2022/1373 Esas 2022/2259 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Danıştay 3. Dairesi, tasfiyesi tamamlanmış bir şirketin sahte fatura düzenleyerek kayıt ve beyanları eksik bıraktığı gerekçesiyle davacıya salınan vergi ziyaı cezalı geçici vergiyle ilgili yapılan tarhiyatın kısmen kaldırılması istemiyle açılan davada, temyiz istemlerinin reddine karar verdi. İlk derece mahkemesi kararında, gerçek bir emtia teslimine dayanmayan faturaların düzenlendiği tespiti sonucunda kısmen hukuka aykırılık bulunmadığı ancak geçici vergilerin kesinleşmesinden sonra mahsubu yapılamayacağı gerekçesiyle vergi ziyaı cezasının bir kısmı yönünden dava reddedilmişti. İstinaf başvurusu da reddedilen davada, temyize konu kararın hukuka uygun olduğu ve bozulacak niteliği taşımadığı belirlenmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 17. maddesi, 9. fıkrası
- 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120. maddesi, 3. fıkrası
- 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 3. sayılı Tarifesi
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesi
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2022/1373
Karar No : 2022/2259
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) …
VEKİLLERİ: Av. …
Av. …
2- (DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurularını, Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararı uyarınca yeniden inceleyen … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, tasfiyesi tamamlanmış … Metal Hırdavat İnşaat İletişim ve Elektrik Sistemleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin sahte fatura düzenlemek suretiyle elde ettiği komisyon gelirini kayıt ve beyan dışı bıraktığı yolundaki saptamaları içeren vergi tekniği raporuna atıfla düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 17. maddesinin 9. fıkrası gereğince kanuni temsilci sıfatıyla 2014 yılının Ocak-Mart ve Nisan-Haziran dönemleri için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Şirket hakkındaki vergi tekniği raporunda yer alan saptamalardan, düzenlediği faturaların gerçek bir emtia teslimine dayanmadığı, komisyon karşılığında tanzim edildiği ve bu yolla elde edilen kazancın kayıt ve beyan dışı bırakıldığı sonucuna ulaşıldığından, yapılan tarhiyatta hukuka aykırılık görülmediği, ancak 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun mükerrer 120. maddesi'nin üçüncü fıkrası gereğince mahsup süresi geçtikten sonra kesinleşen geçici verginin aranamayacağı, aynı düzenleme gereğince yıllık vergiye mahsuben peşin alınan geçici vergi kaybından dolayı bir kat vergi ziyaı cezası kesilebileceği gerekçesiyle vergi ziyaı cezasının geçici verginin bir katına isabet eden kısmı yönünden dava reddedilmiş, geçici vergi aslı ve geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının geçici verginin bir katını aşan kısmı ise kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurularının, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, Tasfiye edilerek tüzel kişiliği sona eren bir şirket hakkında vergi incelemesi yapılamayacağı, tarhiyatın dayanağı olan ve … Metal Hırdavat İnşaat İletişim ve Elektrik Sistemleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi hakkında tanzim edilen vergi tekniği raporunda sahte fatura düzenlendiğine yönelik olarak somut bir tespit bulunmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davalı idare tarafından, davacının kanuni temsilcisi olduğu … Metal Hırdavat İnşaat İletişim ve Elektrik Sistemleri Sanayi Ticaret Limited Şirketinin kuruluşundan itibaren komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediği, 5520 sayılı Kanun'un 17. maddesinin 9. fıkrası gereğince tasfiye öncesi dönmelere ilişkin olarak davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla dava konusu vergi ve cezaların salındığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 16/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
(X)-KARŞI OY :
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 23. maddesinde, Danıştayın temyiz mercii olarak görevinin, bir hukuk kuralının uygulanmaması veya yanlış uygulanması şeklinde ortaya çıkan hukuka aykırılıkların denetimini yapmakla sınırlı olduğu kurala bağlanmıştır.
İdari işlemlerin yargısal denetiminin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlı olması karşısında bu denetimin maddi olayı da kapsadığının kabulü gerekir. Şöyle ki idari davaya konu işlemler, dayandığı, düzenlediği olaydan soyutlanmış olarak yargılamaya konu edilemez. Birçok idari uyuşmazlıkta maddi olanla hukuki olan arasında bir ayrım yapmak mümkün olmayabilir.
İdari davalarda inceleme konusu olan hukuki işlem niteliğindeki bir idari işlemdir. Hukuki işlemin incelenmesi, işlemin dayanağı durumunda bulunan maddi olaydan bağımsız bir inceleme değildir.
Adli yargıda maddi olay incelemesi yapılırken nasıl ki olayın subuta erip ermediği incelenerek bir sonuca ulaşılıyor ise idari yargıda da idarelerce tesis edilen işlemlerin dayanağını teşkil eden maddi olayın irdelenerek sonuca ulaşılması esastır.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde, sahte belge "gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belge" olarak tanımlanmaktadır.
Davacı şirketin sahte fatura düzenlediği yolunda tespitleri içeren vergi tekniği raporu doğrultusunda düzenlenen vergi inceleme raporu uyarınca yapılan tarhiyatın kaldırılması istemiyle açılan davayı sonuçlandıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen temyiz istemi hakkında, anılan vergi tekniği raporundaki tespitler değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.