Esas No: 2019/1912
Karar No: 2022/1882
Karar Tarihi: 16.05.2022
Danıştay 9. Daire 2019/1912 Esas 2022/1882 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/1912 E. , 2022/1882 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/1912
Karar No : 2022/1882
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Asıl borçlu … Bilgisayar Ltd. Şti.'ne ait vergi borçlarının tahsili amacıyla ortak sıfatıyla davacı adına düzenlenen … tarih ve …, … ve … sayılı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davalı idarenin savunma dilekçesinde dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emrinde yer alan 2011/Mart dönemi 142,98-TL gelir stopaj vergisi ile … tarih ve … sayılı ödeme emrinde yer alan 2011/Mart dönemi 10.617,95-TL gecikme faizi, 11.319,78-TL katma değer vergisi ve 33.959,34-TL vergi ziyaı cezasının sehven hatalı takibe alındığını bu nedenle iptal edildiğini belirttiği ve savunma ekinde söz konusu vergi alacaklarının iptal edilerek kaldırıldığını gösteren belgeleri dosyaya sunduğu, dolayısıyla anılan ödeme emirlerinde yer alan bahse konu amme alacakları yönünden karar verilmesine yer bulunmadığı; dava konusu ödeme emirlerinde yer alan diğer vergi alacakları yönünden ise, davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinde yer alan, a- 2010 yılı kurumlar vergisi ve gecikme faizi alacağının asıl borçlu şirketten tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin işyeri adresinde 14/11/2011 tarihinde tebliğ edildiği, kesilen tahsil zamanaşımının 2012 yılının başından itibaren tekrar işlemeye başladığı ancak tahsil zamanaşımının sona erdiği 31/12/2016 tarihine kadar davalı idarece zamanaşımını kesen herhangi bir işlemin tesis edilmediği anlaşılmış olup, bu nedenle zamanaşımına uğrayan amme alacaklarının tahsili için davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde anılan alacaklar yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı (her ne kadar, davalı idarece zamanaşımını kesen e-haciz uygulamalarının yapıldığı ileri sürülmekte ise de, anılan alacaklar için e-haciz işlemlerinin tesis edildiği, ancak herhangi bir haciz uygulamasının yapılmadığı, diğer yandan zamanaşımı ile ilgili olarak muhtelif tarihlerde kim veya kimler tarafından yapıldığı anlaşılmayan sembolik denilecek tutarlarda ki ödemeler ile söz konusu borçların cüzi bir kısmının ödemesinin yapıldığının görüldüğü ancak sembolik denilecek tutarlarla ödeme yapılmasının ve böylece borca ait zamanaşımı süresinin beş yıl daha uzatılmasının hayatın olağan akışına ters düştüğü, bu ödemelerin davacının aleyhine olmak üzere zamanaşımının kesilmesini sağlamak amacıyla yapıldığı ve böylece zamanaşımı sürelerinin düzenlenme amacına aykırı hareket edildiği kanaatine ulaşıldığından ortada zamanaşımını kesen sebeplerin yer aldığı 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 103. maddesinde belirtilen nitelikte bir ödemenin bulunmadığı sonucuna varıldığı) b- 2010/1-12 dönemi vergi ziyaı cezası alacağının asıl borçlu şirketten tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin 16/06/2015 tarihinde posta yoluyla şirket adresinde şirket işçisi "…"e tebliğ edildiği, söz konusu alacağın tahsili amacıyla asıl borçlu şirketin usulüne uygun takip edilmesine karşın borcun şirketten tahsil edilemediği görüldüğünden, anılan amme alacağının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla davacıya gelinmesinde hukuka aykırılık görülmediği, c- 2010/1-12 dönemi özel usulsüzlük cezası alacağının asıl borçlu şirketten tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin tebliğ tarihinin 15/03/2012 olarak belirtildiği fakat tebliğe ilişkin tebliğ alındısı incelendiğinde, şirket adresinde yapılan tebliğin kime yapıldığının anlaşılamadığı, tebliğ yapılan şahsın şirketle ilgisinin ne olduğunun tebliğ alındısına not düşülmediği bu nedenle usule uygun tebliğ sayılamayacağı, dolayısıyla usulüne uygun tebliğ edilemeyen ödeme emrinin zamanaşımını kestiği de düşünülemeyeceğinden, 2011 yılında tahakkuk eden alacak için tahsil zamanaşımının 2012 yılının başından itibaren işlemeye başladığı ancak tahsil zamanaşımının sona erdiği 31/12/2016 tarihine kadar davalı idarece zamanaşımını kesen herhangi bir işlemin tesis edilmediği, bu nedenle zamanaşımına uğrayan amme alacağının tahsili için davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde anılan alacaklar yönünden hukuka uyarlık bulunmadığı; Davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinde yer alan a-2011 yılı kurumlar vergisi ve damga vergileri alacağının asıl borçlu şirketten tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin 02/11/2012 tarihinde ilanen tebliğ edildiği, ancak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinin son fıkrası uyarınca tebligatın muhatabın bulunamaması durumunda komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda durumun taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza konularak hazır bulunanlara imzalatılması gerekirken bu şekilde yapılmadığı, bu durumun Kanunda açık olarak denildiği gibi icra ve keyfiyetin taahhüt ilmühaberine yazılmak suretiyle tespitinin yapılmadığı, bunun yerine her zaman düzenlenmesi mümkün olan 14/06/2012 tarihli ilgili mahalle muhtarı ile birlikte adres tespit tutanağının tanzim edilmesi suretiyle davacıya posta yolu ile tebligat yapılamadığının ortaya konulmaya çalışıldığı, söz konusu ödeme emrinin muhatabı olan şirkete yapılması gereken tebligatın 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinin son fıkrasıda belirtilen usule uygun olarak yapıldığının hukuken kabul edilebilecek belgelerle davalı idarece tevsik edilemediği, bu sebeple söz konusu ödeme emrinin ilanen tebliğ edilmesi yoluna gidilmesinde yasal düzenlemelere uyarlık bulunmadığı, şirkete karşı takip süreci usulüne uygun kesinleştirilmeden 2012 yılı için tahakkuk eden amme alacağının tahsili için davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık bulunmadığı, b- 2011/1-3 dönemi gecikme zammı alacağının asıl borçlu şirketten tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin 19/09/2012 tarihinde tebliğ edildiğinin belirtildiği fakat şirket adresinde yapılan tebliğin kime yapıldığının anlaşılamadığı, tebliğ yapılan şahsın şirketle ilgisinin ne olduğunun tebliğ alındısına not düşülmediği bu nedenle usule uygun tebliğ sayılamayacağı, dolayısıyla tebliğin usule uygun olarak yapıldığının hukuken kabul edilebilecek belgelerle davalı idarece tevsik edilemediği görüldüğünden, şirkete karşı takip süreci usulüne uygun kesinleştirilmeden 2012 yılı için tahakkuk eden amme alacağının tahsili için davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emrinde hukuka uyarlık görülmediği; Davacı adına şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinde yer alan, a-2011/2 dönemi katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi alacağının … tarih ve … sayılı inceleme raporuna istinaden defter ve belgeler ibraz edilmediğinden bahisle asıl borçlu şirket adına katma değer vergisi indirimlerinin reddi suretiyle resen tarh edildiği görülmekle birlikte, defter-belge isteme yazısının şirkete 25/03/2016 tarihinde tebliğ edildiği, davacı şirket ortağının ise 08/02/2011 tarihinde şirket ortaklığı ve kanuni temsilciliğinden ayrıldığının 24/02/2011 tarih ve 7759 sayılı Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği, dolayısıyla şirketle ilişkisi kalmamış şirket ortağının (olayda yaklaşık 5 yıl sonra) şirketin vergisel ödevini yani defter belgelerini süresinde sunmayıp usule yönelik yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle sorumlu tutulması ve adına ödeme emri düzenlenmesinin yerinde görülmediği gerekçesiyle, dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emrinde yer alan 2011/Mart dönemi 142,98-TL gelir stopaj vergisi ile … tarih ve … sayılı ödeme emrinde yer alan 2011/Mart dönemi 10.617,95-TL gecikme faizi, 11.319,78-TL katma değer vergisi ve 33.959,34-TL vergi ziyaı cezaları yönünden karar verilmesine yer olmadığına, dava konusu … tarih ve … sayılı ödeme emrinde yer alan 2010/1-12 dönemi vergi ziyaı cezası alacağı yönünden davanın reddine, dava konusu ödeme emirlerinde yer alan diğer vergi alacakları yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Savunma ve istinaf başvuru dilekçelerindeki iddialarla kararın aleyhe olan kısmının bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalının temyiz isteminin reddine,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın … Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 16/05/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.