10. Hukuk Dairesi 2016/14413 E. , 2019/1487 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emri iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, müteveffa babası ..."ın 4120 sicil nolu işyerine ait 2005/6-7 aylarına ilişkin işsizlik sigortası primi, prim, damga vergisi ve fer’ilerine ilişkin davalı kurum tarafından gönderilen 2012/72579, 2012/72580 ve 2012/72580 nolu takiplerdeki ödeme emirlerinin iptali ile borçlu olmadığının tespitini talep etmiş, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, borcun kaynağını bilgi ve belgeler sunarak ve ödeme emirleri gönderilen takip dosyalarını ibraz ederek davalı Kurum tarafından bu borcun sebebini ve kaynağını göstermek suretiyle ispat edilmesi gerektiği, ancak kurumun ısrarla bu belgeleri sunmaktan kaçındığı gerekçeleriyle davanın kabulü ile davacıya gönderilen 2012/72579-2012/72580 ve 2012/72581 no"lu ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur.
6183 sayılı Yasa’nın “Ödeme emri” başlığını taşıyan 55"inci maddesinde, “Amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumu bir “ödeme emri” ile tebliğ olunur. Ödeme emrinde borcun asıl ve ferilerinin mahiyet ve miktarları, nereye ödeneceği, müddetinde ödemediği veya mal bildiriminde bulunmadığı takdirde borcun cebren tahsil ve borçlunun mal bildiriminde bulununcaya kadar üç ayı geçmemek üzere hapis ile tazyik olunacağı, gerçeğe aykırı bildirimde bulunduğu takdirde hapis ile cezalandırılacağı kayıtlı bulunur. Ayrıca, borçlunun 114 üncü maddedeki vazifeleri ve bu vazifeleri yerine getirmediği takdirde hakkında tatbik edilecek olan ceza bu ödeme emrinde kendisine bildirilir.” hükmüne yer verilmiştir.
6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur.
Somut olayda davacının ödeme emirlerine konu borcun kaynağı ve dayanak belgeleri ile ilgili bir itirazının olmadığı gibi, söz konusu davacıya gönderilen ödeme emirlerine konu borcun kaynağının müteveffa babası ..."ın 4120 sicil nolu işyerine ait 2005/6-7 aylarına ilişkin işsizlik sigortası primi, prim, damga vergisi ve fer’ileri olduğu belirgindir.
Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki açıklamalar ışığında mahkemece, ödeme emirlerinin de yukarıda anılan 6183 sayılı Yasa’nın 55. maddesinde yer alan unsurları içerdiği ve yine yukarıda anılan 58. maddesi uyarınca böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hususlarında ispat yükümlülüğünün ödeme emri gönderilen kişiye düşmekte olduğu gözetilmek suretiyle, yapılacak yargılama sonucuna göre karar verilmelidir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.