Esas No: 2021/5341
Karar No: 2022/2064
Karar Tarihi: 16.05.2022
Danıştay 13. Daire 2021/5341 Esas 2022/2064 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2021/5341 E. , 2022/2064 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/5341
Karar No:2022/2064
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tahsis edilmiş olan "Adana İli, Yüreğir İlçesi, … (… ) Mahallesi, … Sokak, No:… " adresinde bulunan kamu konutunun satışına ilişkin olarak 24/03/2021 tarihinde gerçekleştirilen ihalenin, "davacının öncelikli alım hakkı bulunmadığından bahisle" en yüksek teklifi veren dava dışı bir kişiye bırakılmasına dair Adana Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı Komisyon kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; dava konusu kamu konutunun 10/03/2021 tarih ve 2021/7 sayılı Konut Tahsis Komisyonu kararı ile davacıya tahsis edildiği, davacının anılan konutun aboneliklerini açtırarak üzerine aldırdığı, söz konusu abonelik sözleşmeleri uyarınca davacıya gönderilen faturaların dosyaya sunulduğu, 10/03/2021 tarihinde konuta taşınarak 11/03/2021 tarihinde ikametini aldırdığı, buna ilişkin (taşınma ve beyan tarihine ilişkin) bilgileri içeren ikametgâh belgesinin dosyaya eklendiği, davacıya ait bordro bilgileri içeriğinde de Haziran 2021 tarihine kadar lojman kira kesintilerinin yapılmaya devam edildiği, Vergi Dairesi Başkanlığı Personel Grup Müdürlüğü'nce gönderilen … tarih ve … sayılı yazı ile söz konusu konutta tahsisli ve fiilen oturan kişi olarak davacının isminin bildirildiği, dolayısıyla ihalenin yapıldığı tarihte, davacının konutta fiilen oturan kişi kabul edilerek ihalenin yapıldığı, ihale yapıldıktan sonra Vergi Dairesi Başkanlığı Personel Grup Müdürlüğü tarafından inceleme yapılmak üzere konuta gidilerek 05/04/2021 tarihli tutanağın tutulduğu, anılan tutanak içeriğinde de; "Başkanlığımıza tahsisli Adana İli, Yüreğir İlçesi, ...(...) Mahallesi, ... ada ... parsel, ... Sokak, Blok No:... (eski ...) İç Kapı No:... adresinde 05.04.2021 tarihinde bina dışında yapılan tespitte lojmanda oturulup oturulmadığı tespitinin yapılamadığının" belirtildiği, anılan tutanakta da konutun fiilen kullanılmadığına dair açık ve net bir tespit bulunmayıp yalnızca tespit yapılamadığının bildirildiği, davacının talebi üzerine site yöneticisi ve sitede oturan bir komşu ile birlikte yapılan tespit esnasında tutulan tutanakta da özetle; "yasal taşınma süreci devam ederken satış yapıldığı, konutun önceki kullanıcısı tarafından tahrip edilmiş olması sebebiyle kullanılamaz hâlde olduğu, tadilat yapılmadan oturulmayacak durumda bulunduğunun" tespit edildiği görülmekle, yasal taşınma süresi içinde bulunduğu sabit olan davacının fiilen oturmadığı varsayımına dayanılarak ve davalı idarenin dava konusu işleme gerekçe olarak gösterdiği fiilen oturulmama durumunun açık ve net olarak somut bilgi ve belgelerle de desteklenmek suretiyle tespiti yapılmaksızın, davacının konutta fiilen oturup oturmadığının anlaşılmadığından bahisle öncelikli alım hakkı kullandırılmayarak, ihalenin en yüksek teklif veren kişi üzerinde bırakılmasına dair dava konusu İhale Komisyon kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu kamu konutunun tahsisi ve ihalenin yapıldığı tarihte fiilen oturan bilgileriyle ilgili olarak dilekçeler gelmesi üzerine … tarih ve … sayılı yazıyla, kamu konutunun tahsisli olduğu kurumdan inceleme yapılmasının istenildiği, Adana Vergi Dairesi Başkanlığı'ndan alınan … tarih ve … sayılı cevabi yazının ekinde gönderilen tutanakta söz konusu kamu konutunun kullanımının tespitinin yapılamadığının bildirildiği, dava konusu işlemin mevzuata uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dairemizin 31/03/2022 tarih ve E:2021/5341 sayılı ara kararı ile, davalı idareden, "Davacının anılan kamu konutunda fiilen oturmadığına ilişkin yapılan bir inceleme, rapor vesair bilgi ve belge olup olmadığının, varsa onaylı ve okunaklı suretlerinin, yoksa davacının fiilen oturmadığının ne şekilde belirlenerek işlem tesis edildiğinin sorulmasına ve bu hususlara ilişkin tüm bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenilmesine" karar verildiği; davalı idare tarafından ara kararımıza verilen cevaptan, davacının dava konusu kamu konutunda fiilen oturmadığına ilişkin açık bir tespitin yapılmadığı anlaşılmıştır.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 16/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
4706 sayılı Kanun'un 4. maddesinde; "...İhale yapıldığı tarihte görev, sıra ve hizmet tahsisli ve kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulan kamu konutlarında oturanlar, ikamet ettikleri kamu konutunu öncelikli olarak satın alma hakkına sahiptirler. İhale bedeli öncelikli alım hakkı sahibi tarafından peşin veya taksitli olarak ödenebilir, peşin olarak ödenmesi hâlinde yüzde on indirim uygulanır..." kuralına yer verilmiştir.
385 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinin "Öncelikli alım hakkı" başlıklı 8. maddesinde; "Kat mülkiyeti tesis edilen kamu konutlarından ihalenin yapıldığı tarihte; adlarına görev, sıra ve hizmet tahsisli kamu konutu tahsis edilen (şartlı tahsisler dâhil) ve fiilen konutta oturanlar öncelikli alım hakkına sahiptir." kuralı yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, ihaleden 14 gün önce 10/03/2021 tarihinde kendisine kamu konutu tahsis edilen davacının elektrik ve su aboneliklerinin bulunduğu; ancak elektrik ve su tüketimlerinin fiilen oturmayı gösterecek mahiyette olmadığı, adres kayıtlarına yönelik yapılan incelemede, yalnızca davacının adresini söz konusu kamu konutuna taşıdığı, diğer aile fertlerinin tamamının ise farklı bir adreste ikamet ettiklerinin görüldüğü, dolayısıyla davacının dava konusu kamu konutunda fiilen oturmadığı anlaşılmaktadır.
Kaldı ki, davacının da söz konusu kamu konutunda fiilen oturduğuna dair herhangi bir beyanı ya da sunmuş olduğu herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.
Tüm bu hususlar bir arada gözetildiğinde, davacının söz konusu kamu konutunda fiilen oturmadığı ve bu sebeple de mevzuat uyarınca öncelikli alım hakkının bulunmadığı anlaşıldığından, İdare Mahkemesi'nce dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın bozularak davanın reddine karar verilmesi gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.