Esas No: 2021/13546
Karar No: 2022/7372
Karar Tarihi: 25.04.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2021/13546 Esas 2022/7372 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkeme kararı, bozma öncesinde tespit edilen kamulaştırma bedelinin mahsubundan sonra kalan fark bedele yasal faizin işletilmemesi nedeniyle temyiz edilmiştir. Ayrıca, davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin doğru olmadığı ifade edilmiştir. Son olarak, Anayasa Mahkemesi'nin belirlediği kanun maddelerine göre fark bedeline yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda geçen kanun maddeleri ise şöyledir: 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesi, 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunu'nun 10/8. Fıkrası.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.
Mahkemece, uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Taraf vekillerinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir. Şöyle ki;
1-) Bozma öncesi tespit edilen kamulaştırma bedelinden, acele el koyma dosyasında depo edilen bedelin mahsubundan sonra kalan fark bedele 31.10.2015 tarihinden ilk karar tarihi olan 10.03.2016 tarihine kadar yasal faiz işletilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
2-) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesi'nin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün, 30791 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi,
Doğru olmadığı gibi,
3-) Anayasa Mahkemesi'nin 27/11/2020 gün, 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih ve 2018/104 Esas 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanun'un 10/8. Fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak, bozma sonrası tespit edilen ve karar kesinleştiğinde hak sahibine ödenmesine karar verilen fark bedeline dava tarihinden dört ay sonrasından başlayarak Dairemiz karar tarihine kadar yasal faiz işletilmesi ve derhal ödenmesi gerektiğinden,
a-) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (3) numaralı bendinde yer alan (tespitine) kelimesinden sonra gelen kısmın hükümden çıkartılmasına, yerine (bozma öncesi ilk karar ile hükmedilen kamulaştırma bedelinden acele el koyma bedeli olan 31.950,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 10.650,00 TL’ye dava tarihinden dört ay sonrası olan 31.10.2015 tarihinden ilk karar tarihi 10.03.2016 tarihine kadar, ikinci karar ile tespit edilen ve bloke edilen toplam 13.086,72 TL fark bedele ise hak sahibine derhal ödeme yapılmasına ilişkin Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin karar tarihi olan 25.04.2022 tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına, davacı idare tarafından fazla depo edilen 10.650,00 TL’nin davacı idareye iadesine,) ibaresinin eklenmesine,
b-) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (4) numaralı bendinin tümüyle hükümden çıkartılmasına, yerine (Bozma kararından sonra artan 13.086,72 TL fark bedelin üçer aylık vadeli hesapta biriken neması ile birlikte derhal davalıya ödenmesine, bu hususta ilgili bankaya müzekkere yazılmasına,) ibaresinin eklenmesine,
c-) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının vekalet ücretine ilişkin (7) numaralı bendinin tümüyle hükümden çıkartılmasına,
Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, taraflardan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine, 25/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.