10. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/13156 Karar No: 2019/1480 Karar Tarihi: 20.02.2018
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2016/13156 Esas 2019/1480 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın konusu ödeme emrinin iptali ve şirketlerin ödeme emrinde belirtilen şekilde borçlu olmadıklarının istemidir. İş Mahkemesi, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, davalı Kurum avukatı temyiz isteğinde bulunmuştur. Kanunun 79. maddesi gereğince üçüncü şahıs, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirim yapmak zorundadır. Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik edilir. Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde, üçüncü şahıs haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve borçlu olmadığını ispat etmek zorundadır. Davanın konusu kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi gerekmektedir. Ancak, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır ve bozma nedenidir. Sonuç olarak, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazı kabul edilmiş ve hüküm bozulmuştur. Kanunun 79. maddesi, haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahsın borcu olmadığını veya malın yedinde bulunmadığını veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiğini veya malın tüketildiğini ya da alacak borçluya veya emrettiği yere verilmi
10. Hukuk Dairesi 2016/13156 E. , 2019/1480 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ödeme emrinin iptali ve şirketlerin ödeme emrinde belirtilen şekilde borçlu olmadıklarının istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanun"un 79. maddesindeki, "...Haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahıs; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorundadır. Üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılır ve hakkında bu Kanun hükümleri tatbik olunur. Herhangi bir nedenle itiraz süresinin geçirilmesi halinde üçüncü şahıs, haciz bildirisinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde genel mahkemelerde menfi tespit davası açmak ve haciz bildirisinin tebliğ edildiği tarih itibarıyla amme borçlusuna borçlu olmadığını veya malın elinde bulunmadığını ispat etmek zorundadır..." düzenlemesi gereğince eldeki davayı çözümlemekle görevli mahkemenin genel mahkeme olduğu ve görev konusu kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gerektiği gözetilerek, HMK’nun 331/2. maddesi de uygulanarak, “görevsizlik kararı” verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O hâlde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazı kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.02.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.