11. Hukuk Dairesi 2018/2707 E. , 2019/8258 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 15/03/2018 tarih ve 2015/21-2018/241 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 17.12.2019 günü hazır bulunan davacı vekili Av....ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, Milli Aydın Bankası T.A.Ş. tarafından yeterli teminat alınmadan, kredibilitesi bulunmayan şirketlere verilen kredilerin ödenmediğini, genel müdür olarak görev yapan davalının bu şekilde bankayı zarara uğrattığını ileri sürerek 52.788,87 TL asıl alacak, 358.173,57 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 410.962,44 TL"nin asıl alacağa işleyecek %253 faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın zamanaşımına uğradığını, dava şartının sağlanmadığını, müvekkilinin sadece 15.000.- TL bedelli Şahin Kırtasiye Ltd. Şti."ye verilen kredide olurunun bulunduğunu, bu olurun da şubenin teklifi üzerine gerekli teminatların verilmesi ve mevzuata uygun davranılması koşuluyla verildiğini, genel müdürlük talimatına uyulmadan şubenin verdiği kredilerden dolayı müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalının 06.08.1997- 08.06.1999 tarihleri arasında davacı bankanın genel müdür ve yönetim kurulu üyeliği yaptığı, Şahin Kırtasiye Ltd. Şti."ne açılan 15.000.- TL bedelli krediye olur veren davalının sadece kendi oluru ile açılan kredilerden sorumlu tutulabileceği, bu şirkete kredi verilirken istihbarat yapılmadığından davalının özen borcuna aykırı davrandığı, zamanaşımı süresinin dolmadığı, geçerli bir ibranın bulunmadığı, Fon tarafından alınan kararlarla dava şartının yerine getirildiği, kredi borcunun ödenmemesi sebebiyle oluşan faiz ve masrafların da zarar kapsamında kaldığından sözleşmedeki temerrüt faizinin istenebileceği, kredi alacağının dava dışı RCT Varlık Yönetim A.Ş."ye temlik edildiği, elde edilen ivazdan davalının sorumlu olduğu krediye isabet eden tutarın 4.732,44 USD olduğu, kredi ilişkisi sebebiyle başka bir tahsilatın sağlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 36.194,59 TL asıl alacak ile 125.557,01 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 161.751,60 TL"nin asıl alacağa dava tarihinden itibaren işletilecek % 140 temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, 17.03.2016 tarihinde yapılan 6.307,40 TL"lik ödemenin infaz sırasında nazara alınmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Dava, TMSF’ye devredilen bankanın eski genel müdürüne karşı açılmış sorumluluk davasıdır.
Sorumluluk davalarında şirket yöneticilerinin ters çevrilmiş ispat yükümlülüğü bulunmaktadır. Diğer bir anlatımla, kendilerine sorumluluk isnat edilen şirket yöneticileri, zarara yol açtığı iddia edilen eylemlerden dolayı sorumluluklarının bulunmadığını ispat yükü altındadırlar.
Somut olayda davacı taraf, istihbarat çalışması yapılmadan ve yeterli teminatlar alınmadan davalı genel müdürün verdiği onay sonucu dava dışı şirketlere kullandırılan kredinin ödenmemesi nedeniyle bankanın zarara uğradığını ileri sürmüş, davalı ise şubenin teklifi üzerine gerekli teminatların alınması, mevzuata ve tahsis koşullarına uygun davranılması şartıyla dava dışı Şahin Kağıt ve Kırtasiye Ürünleri Tic. Ltd. Şti."ne 15.000.- TL limitli kredi için onay verildiğini, bu talimatlara uyulmadan şubenin kredi kullandırması halinde kendisine sorumluluk yüklenemeyeceğini savunmuştur. Dava konusu kredilerden sadece Şahin Kağıt ve Kırtasiye Ürünleri Tic. Ltd. Şti."ne tahsis edilen 15.000.- TL limitli kredi için davalının onayı bulunmakta olup Tarişbank Gayrettepe Şubesinin teklifi üzerine 17.10.1997 tarihli olur belgesinde davalının, "borçlu istihbaratının olumlu olması, gerçek alım satımdan kaynaklanan müşteri çek ve senetlerinin %50 marjla teminata alınması, kredi tahsis şartlarına uygun olarak kullandırılması" şartlarıyla olur verdiği, öneri çizelgesinde ise 25 Milyar TL"lik müşteri çeklerinin mevcut olduğunun bildirildiği görülmüştür. Mahkemece, görüşüne başvurulan 23.09.2011 tarihli bilirkişi raporunda da yer verildiği üzere konu ile ilgili olarak düzenlenen müfettiş raporunda, olur tarihinde Hayrettin Toprak"a ait 10.000.- TL ve 15.000.- TL bedelli çeklerin mevcut olduğu, ancak 22.11.1997 tarihinde bu çekler yerine Özkan Akkayagil tarafından keşide edilen 25.000.- TL tutarındaki çekin alındığı, kredi tahsis mektubunda gerçek alım ve satımdan kaynaklanan müşteri çeki alınması talimat edildiği halde kredinin kullandırılması esnasında talimata uyulmadığı belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece, davalının özen yükümünü yerine getirip getirmediği, kusursuzluğunu ispatlayıp ispatlayamadığı, dolayısıyla tahsil edilemeyen kredi sebebiyle sorumlu olup olmadığının davalının imzaladığı şartlı onay belgesi dikkate alınarak değerlendirilmesi gerekirken bu belgedeki şartlar hiç tartışılmadan yazılı şekilde davalının sorumlu tutulması doğru olmamış, kararın bu yönden davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
3- Kabule göre de, davanın eski genel müdürün sorumluluğu davası olduğu, aralarındaki ilişkinin vekalet ilişkisi olduğu, taraflar arasında konuya ilişkin bir sözleşme ilişkisinin ve buna bağlı olarak kararlaştırılan bir akdi temerrüt faizinin bulunmadığı gözetilerek, haksız fiil sorumluluğuna ilişkin ilkeler çerçevesinde banka zararının doğduğu tarihteki kredi asıl alacağı belirlenip bundan sonra davalının avans faizi ile sorumlu tutulması gerekirken kredi sözleşmesi hükümleri uyarınca kredi faizi oranları üzerinden hesaplanan temerrüt faizi ile davalının sorumluluğuna karar verilmesi yerinde görülmemiş, kararın bu yönden de davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 17/12/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi