
Esas No: 2018/1772
Karar No: 2022/3063
Karar Tarihi: 16.05.2022
Danıştay 4. Daire 2018/1772 Esas 2022/3063 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 4. Daire Başkanlığı 2018/1772 E. , 2022/3063 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/1772
Karar No : 2022/3063
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ... Pet. Kuy. San. ve Tic. A.Ş. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporuna dayanılarak bu şirketin sahte belge düzenleme fiiline iştirak ettiğinden bahisle şirket adına re'sen tarh edilen 2013/1-3,4-6,7-9,10-12 dönemleri geçici vergi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:.., K:… sayılı kararda; ... Pet. Kuy. San. ve Tic. A.Ş. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunun incelenmesinden; olayda, sahte belge düzenleme fiiline davacının iştirak ettiğine dair herhangi bir somut tespitte bulunulmadığı, vergi ziyaı cezasının dayanaklarının şüpheye yer bırakmayacak şekilde ortaya konulamadığı görüldüğünden, kesilen vergi ziyaı cezasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı İdarece, davacının sahte belge düzenleme fiiline iştirakinin, ... Pet. Kuy. San. ve Tic. A.Ş. hakkında düzenlenen Vergi Tekniği Raporunda yer verilen tespitlerle ortaya konulduğu, söz konusu şirketin bu faaliyetinin maskelenmesi amacıyla az bir miktarda da gerçek faaliyet icra ettiği, davacının sadece sigortali çalışan olduğu iddiasının anılan somut tespitler karşısında geçerliliği bulunmadığı dolayısıyla Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 16/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu; vergiyi doğuran olayın ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfeti bunu iddia eden tarafa ait olduğu, vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh edilmesi olduğu, 134. maddesinde de, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu belirtilmiş, 341. maddesinde, vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden, verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesi veya eksik tahakkuk ettirilmesi şeklinde tanımlanmış, 359.maddede kaçakçılık suçları ve cezaları düzenlenmiş, 344. maddenin ikinci fıkrasında ise, vergi ziyaına 359. maddede yazılı fiillerle sebebiyet verilmesi halinde bu cezanın üç kat, bu fiillere iştirak edenlere ise bir kat olarak uygulanacağı hükme bağlanmıştır.
Dosyanın incelenmesinden, ... Pet. Kuy. San. ve Tic. A.Ş. hakkında düzenlenen Vergi Tekniği Raporunun incelenmesinden; hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı Vergi Tekniği Raporundaki tespitlerin bu şirketin 2013 ve 2014 yıllarında düzenlediği faturaların sahte olduğunu gösterdiği belirtilerek, şirket adına vergi ziyaı cezalı tarhiyatların yapıldığı, bu tarhiyatlara karşı şirket tarafından dava açılmadığı, anılan şirkette satış sorumlusu olarak sigortalı çalışan davacının da sahte fatura düzenleme organizasyonunun içinde yer aldığı ve kaçakçılık fiiline iştirak ettiği ileri sürülerek davacı adına dava konusu vergi ziyaı cezalarının kesildiği anlaşılmaktadır.
Olayda, davacının satış sorumlusu olduğu toptan perakende petrol ürünü satışı ile ilgili faaliyet gösteren şirketin, 12/2/2013 tarihli yoklama fişine göre ise kurumun şube işyeri olan … yolu 12. km … kasabası Kırıkkale adresindeki işyerinde, 01/02/2013 tarihinde şubenin açıldığı, 2 adet pompanın ve motorininin olduğu, şirketin kanuni temsilcisi nezdinde tespit edildiği ancak şirketin yıllık cirosunun 2013 yılında 129.094.650,00 TL olduğu oysa … Bayiliği olarak satış oranının %8 -%10 cıvarı dışındaki kısmının yapabilecek kapasitesi olmadığı, günlük ancak azami 300-500 litre satışının mümkün olduğunun, yapılan yoklamalardaki tespitlerle ve bizzat şirket kanuni temsilcisi …'in ifadesi ile ortaya konulduğu, şirketin hakkında mali soruşturma kapsamında polis baskını, arama ve el koymanın hemen sonrasında Ankara'da olan işyerinin 10/11/2014 tarihli yoklama fişi ile tespit edildiği üzere şirketin merkezinin de Kırıkkale'ye taşındığı, kanuni temsilcinin kuzeni olan …'nun kendisinin ortak olduğu firmaların özel esaslı olduğu ve davacı …'e birlikte çalışmayı, bu işi önerdiği ve davacının kurumun toptan satış sorumlusu olduğu, şirketin banka nezdinde para yatırma ve çekme işlemlerinin bu işleri yürüten … tarafından fiktif olduğunun beyan edildiği bir kurumda müşterilerle muhatap olan satış sorumlusu olduğunu beyan eden ve diğer müşteri firmalarca da bu durumu teyit edilen davacının kurumda olanlardan yapılan faaliyetlerden haberdar olmadığının ve bu işleri menfaat karşılığı yapmadığının söylenmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu ve temyize konu mahkeme kararındaki yorumun iktisadi ve ticari icaplarla da bağdaşmadığı görülmektedir.
Bu itibarla davalı idarenin temyiz istemi kabul edilerek mahkeme kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle Dairemiz kararına katılmıyorum.