Esas No: 2021/4957
Karar No: 2022/2060
Karar Tarihi: 16.05.2022
Danıştay 13. Daire 2021/4957 Esas 2022/2060 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Danıştay 13. Dairesi, Adana İli, Yüreğir İlçesi'nde bulunan bir kamu konutunun en yüksek teklifi veren dava dışı bir kişiye satışının, davacının öncelikli alım hakkının kullanılmaması nedeniyle hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle, davacının lehine verilen İdare Mahkemesi kararını onamıştır. Davalı idare tarafından yapılan incelemede, davacının anılan kamu konutunda fiilen oturmadığına ilişkin açık bir tespit yapılamamıştır. Kanunlar arasında yer alan 4706 sayılı Kanun'un 4. maddesi, görev, sıra ve hizmet tahsisli ve kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulan kamu konutlarında oturanlara öncelikli alım hakkı verdiğini belirtirken, 385 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinin 8. maddesi, adlarına görev, sıra ve hizmet tahsisli kamu konutu tahsis edilen ve fiilen konutta oturanların öncelikli alım hakkına sahip olduğunu belirtmiştir.
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/4957
Karar No:2022/2060
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
MÜDAHİL (DAVALI YANINDA) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına tahsis edilmiş olan "Adana İli, Yüreğir İlçesi, … (…) Mahallesi, … Sokak, No:…" adresinde bulunan kamu konutunun satışına ilişkin olarak 23/03/2021 tarihinde gerçekleştirilen ihalenin, "davacının öncelikli alım hakkı bulunmadığından bahisle" en yüksek teklifi veren dava dışı bir kişiye bırakılmasına dair … Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı Komisyon kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; dava konusu kamu konutunun, … tarih ve … sayılı Konut Tahsis Komisyonu kararı ile davacıya tahsis edildiği, lojman kira bedelinin davacı tarafından ödendiği, 18/10/2016 tarihinden bu yana davacı adına elektrik ve su aboneliklerinin bulunduğu, … Vergi Dairesi Başkanlığı'nın … tarih ve … sayılı yazısı ile, söz konusu kamu konutunda tahsisli ve fiilen oturan kişi olarak davacının bildirildiği, … Vergi Dairesi Başkanlığı'nca düzenlenen 05/04/2021 tarihli tutanakta, davacının lojmanda oturup oturmadığının tespitinin yapılamadığının belirtildiği, dolayısıyla davacının adına tahsis edilmiş olan kamu konutunda fiilen oturmadığına ilişkin açık ve net bir tespitin bulunmadığı, bununla birlikte 02/06/2021 tarihli tutanakta; "17/10/2016 tarihinden beri davacı adına tahsisli olan konutta davacının eşyalarının bulunduğunun, aidatlarını düzenli ödediğinin ve fiilen oturduğunun" tespit edildiği, bu kapsamda davacının kamu konutunu fiilen kullanmadığına ilişkin açık ve net bir tespit yapılmadığı görüldüğünden, davacının konutta fiilen oturmadığından bahisle öncelikli alım hakkının kullandırılmayarak kamu konutunun, ihalede en yüksek teklifi veren kişiye satışına ilişkin dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle hukuka aykırı bulunan dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, dava konusu kamu konutunun tahsisi ve ihalenin yapıldığı tarihte fiilen oturan bilgileriyle ilgili olarak dilekçeler gelmesi üzerine … tarih ve … sayılı yazıyla, kamu konutunun tahsisli olduğu kurumdan inceleme yapılmasının istenildiği, … Vergi Dairesi Başkanlığı'ndan alınan … tarih ve … sayılı cevabi yazının ekinde gönderilen tutanakta söz konusu kamu konutunun kullanımının tespitinin yapılamadığının bildirildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dairemizin 31/03/2022 tarih ve E:2021/4957 sayılı ara kararı ile, davalı idareden, "Davacının anılan kamu konutunda fiilen oturmadığına ilişkin yapılan bir inceleme, rapor vesair bilgi ve belge olup olmadığının, varsa onaylı ve okunaklı suretlerinin, yoksa davacının fiilen oturmadığının ne şekilde belirlenerek işlem tesis edildiğinin sorulmasına ve bu hususlara ilişkin tüm bilgi ve belgelerin gönderilmesinin istenilmesine" karar verildiği; davalı idare tarafından ara kararımıza verilen cevaptan, davacının dava konusu kamu konutunda fiilen oturmadığına ilişkin açık bir tespitin yapılmadığı anlaşılmıştır.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalının temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin iptali yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Posta giderleri avansından artan tutarın davalıya iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 16/05/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
(X) KARŞI OY :
4706 sayılı Kanun'un 4. maddesinde; "... İhale yapıldığı tarihte görev, sıra ve hizmet tahsisli ve kat mülkiyeti veya kat irtifakı kurulan kamu konutlarında oturanlar, ikamet ettikleri kamu konutunu öncelikli olarak satın alma hakkına sahiptirler. İhale bedeli öncelikli alım hakkı sahibi tarafından peşin veya taksitli olarak ödenebilir, peşin olarak ödenmesi hâlinde yüzde on indirim uygulanır..." kuralına yer verilmiştir.
385 sayılı Milli Emlak Genel Tebliğinin "Öncelikli alım hakkı" başlıklı 8. maddesinde; "Kat mülkiyeti tesis edilen kamu konutlarından ihalenin yapıldığı tarihte; adlarına görev, sıra ve hizmet tahsisli kamu konutu tahsis edilen (şartlı tahsisler dâhil) ve fiilen konutta oturanlar öncelikli alım hakkına sahiptir." kuralı yer almıştır.
Dosyanın incelenmesinden, 14/10/2016 tarihinde kendisine kamu konutu tahsis edilen davacının elektrik ve su aboneliklerinin bulunduğu; ancak elektrik ve su tüketimlerinin fiilen oturmayı gösterecek mahiyette olmadığı, dolayısıyla davacının dava konusu kamu konutunda fiilen oturmadığı anlaşılmaktadır.
Kaldı ki, davacının da söz konusu kamu konutunda fiilen oturduğuna dair herhangi bir beyanı ya da sunmuş olduğu herhangi bir bilgi ve belge bulunmamaktadır.
Tüm bu hususlar bir arada gözetildiğinde, davacının söz konusu kamu konutunda fiilen oturmadığı ve bu sebeple de mevzuat uyarınca öncelikli alım hakkının bulunmadığı anlaşıldığından, İdare Mahkemesi'nce dava konusu işlemin iptali yolunda verilen kararın bozularak davanın reddine karar verilmesi gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.