Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2321
Karar No: 2019/8254
Karar Tarihi: 17.12.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/2321 Esas 2019/8254 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/2321 E.  ,  2019/8254 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 25/01/2017 tarih ve 2014/1072-2017/78 sayılı kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 17/12/2019 günü hazır bulunan davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; müvekkillerinin yaklaşık % 40 pay oranı ile davalı şirketin ortakları olduğunu, şirketin ... ve ... ailelerinin ortak emekleri ile bu duruma geldiğini, 2012 yılında çoğunluk pay sahibi ... ailesinin çoğunluk gücünü kullanarak davacı ... ailesini şirketten fiilen uzaklaştırarak yalnız ... ailesi tarafından kontrol edilen bir şirket haline getirildiğini, geçen süreçte 29/03/2013 ve 17/05/2013 tarihli genel kurul toplantılarında şirket ve müvekkilleri açısından mağduriyete sebebiyet verecek kararların alındığını belirterek TTK."nun 445 maddesi uyarınca 29/03/2013 tarihli Olağan Genel Kurulda 4. (özel denetçi atanması talebinin reddi), 8. (yönetim kurulu üyelerine ücret), 9. (yönetim kurulu üyelerine TTK 395-396. maddesi anlamında yetki verilmesi) ve 11. (yönetim kurulu üye sayısının 5"e çıkarılması talebinin reddi) gündem maddelerinin ve 17/05/2013 tarihli ertelenen Olağan Genel Kurulda 2. (bilonçonun onaylanması), 3. (yönetim kurulunun ibrası), 4.(denetçinin ibrası), 5. ve 6. (kâr dağıtımı) gündem maddelerinin görüşülerek alınan genel kurul kararlarının yasa, ana sözleşme ve afaki iyi niyet kurullarına aykırılık sebebiyle iptaline, davalı şirket ve davacı pay sahibi müvekkilleri nezdinde giderilmesi güç ağır hukuki sonuçlara yol açacak olması nedeniyle TTK"nun 449 maddesi uyarınca iptali talep edilen kararların tedbiren icrasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacıların iddialarının asılsız olduğunu, alınan kararların Anonim Ortaklığın amaç ve çıkarları doğrultusunda alındığını, kararların kanun, esas sözleşmeye, afaki iyi niyet ve dürüstlük kurallarına uygun olduğunu, yönetim kurulunun üzerine düşen görevi fazlasıyla yerine getirdiğini, yönetim kurulu üyelerine takdir edilen ücretin emek ve mesailerine uygun olduğunu, yönetim kurulu üyelerine TTK"nun 395 ve 396 maddeleri gereğince yetki verilmesi nedeninin davalı şirket deposu olarak kullanılan binanın mülkiyetinin % 25"inin davacı ..., % 30"unun Nail Köksal Kitapçıoğlu, % 45"inin ise şirket yönetim kurulu üyesi İlhan ..."e ait olması karşısında şirket ile akit yapabilmelerini sağlamak olduğunu, yıllardır yapılan önceki genel kurullarda davacıların bu hususa itiraz etmediklerini, davalı şirkette örtülü kazanç dağıtımı yapılmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma,bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; özel denetçi atanması talebinin reddi halinde mahkemeye başvurarak talepte bulunabileceği, yönetim kurulu üyeleri için öngörülen ücretin makul olduğu, yönetim kurulu üye sayısının üçten beşe yükseltilmesi talebinin reddinin şirketin yönetimi ile ilgili karar olduğu ve yönetimde bulunma konusunda davacıların imtiyazı olmadığı, denetçinin ibrası hususunda oy yoksunluğunun söz konusu olmayacağı gerekçesiyle 29/03/2013 tarihli Genel Kurulda Denetçi atanması talebinin reddine ilişkin alınan kararın (gündemin 4. maddesinde) iptaline ilişkin, yönetim kurulu üyelerine ödenecek ücrete ilişkin (8. madde), davanın yönetim kurulu üye sayısının 5"e çıkarılmasına yönelik talebinin reddine ilişkin (gündemin 11. maddesi) ve 17/05/2013 tarihli Genel Kurul"da Denetçinin ibrasına ilişkin (gündemin 4. maddesinde) alınan Genel Kurul Kararlarının iptali yönünde açılan davaların reddine; yönetim kurulu üyelerine TTK 395 ve 396. maddeleri kapsamında yetki verilmesi ve yönetim kurulu üyelerinin ibrasında oy yoksunluğunun söz konusu olduğu, bu durumda çoğunluk oyuyla karar alınamayacağı, şirketin 2012 yılı karının çok daha fazla olduğu ve zorunlu karşılıklar ayrıldıktan sonra karın hepsinin dağıtılmamasının dürüstlük kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle 29/03/2013 tarihli Genel Kurul"da TTK"nun 395 ve 396. maddeleri uyarınca yönetim kurulu üyelerine izin verilmesi (gündemin 9. maddesi) ve 17/05/2013 tarihli Genel Kurul"da yöneticilerin ibrasına ilişkin (gündemin 3. maddesi) ve kâr dağıtılmasına ilişkin (gündemin 5 ve 6. maddeleri) alınan kararların kanun ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğundan iptaline karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
    1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Dava, anonim şirketin 29.03.2013 ve 17.05.2013 tarihli genel kurulunda alınan çok sayıda kararın iptali istemi ile açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verimiştir. Ancak, dava konusu yapılan 17.05.2013 tarihli genel kurulun finansal tabloların, bilanço ve kâr zarar hesaplarının tasdikine ilişkin 2. numaralı gündem maddesi bakımından olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmadığı gibi hüküm de kurulmamıştır. Mahkemece davacıların tüm talepleri hakkında ayrı ayrı değerlendirmede bulunulması ve hüküm kurulması gerekirken söz konusu talebi hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmaması doğru olmamış, eksik incelemeye dayalı hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 13,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 17/12/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
    KARŞI OY

    Dava, anonim şirket genel kurulu kararlarının iptali talebine ilişkindir.
    Mahkemece, 29.03.2013 tarihli şirket genel kurulunda alınan 3. 5, 6 ve 9 nolu kararların iptaline, 4 ve 8 nolu gündem maddeleri yeniden davanın reddine karar verilmiştir.
    Daire çoğunluğu tarafından alınan (1) ve (2) nolu bentlerdeki kararlara aşağıdaki paragraflarda yer alan sebep dışında aynen katılıyorum. Bununla birlikte yönetim kurulu üyelerine ödenecek ücretin arttırılmasına yönelik genel kurul kararının da iptalinin gerektiğini düşünüyorum. Şöyle ki;
    Anonim şirketlerin kurulmasındaki temel amaç ortaklara kâr dağıtılmasıdır. Ancak kâr dağıtımının "eşitlik kuralına" uygun şekilde, yani her paya aynı oranda kâr payı dağıtılması gerekir. Bazı ortaklara örtülü kâr dağıtımı oluşturacak nitelikteki genel kurul kararları kanuna ve dürüstlük kuralına aykırıdır. Bu bağlamda yönetici ortaklara, huzur hakkı adı altında yüksek ücretler ödenmesi de örtülü kâr dağıtımı anlamına gelecektir.
    Somut olayda da şirketin, yeni faaliyet sahalarına açılmamış, yeni fabrika veya işletmeler kurulmamış, iş ve kârlılık oranlarında önemli bir artış görülmemiş olmasına, yüksek, enflasyonis ortam ve hiçbir objektif sebep bulunmamasına, ortaklara çok az kâr payı dağıtılmasına rağmen, bir önceki yıl aylık 13.000 TL olan kişi başı huzur hakkının 18.000 TL"ye çıkarılması ve ayrıca yılda 4 kez de ikramiye verilerek aylık kişi başı 24.000 TL"ye çıkartılmasına dair kararın örtülü kâr dağıtımı mahiyetinde olduğu ve dağıtılmasına karar verilen huzur hakkının dağıtılmasına karar verilen yıllık kardan çok daha fazla olması nedeniyle 8 nolu kararın da iptalinin gerektiği kanaatinde olduğumdan, bu kısım yönünden davacı tarafın temyiz isteminin reddine dair Daire çoğunluğunun görüşlerine katılmıyorum.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi