19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/10688 Karar No: 2017/6634 Karar Tarihi: 05.10.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/10688 Esas 2017/6634 Karar Sayılı İlamı
19. Hukuk Dairesi 2016/10688 E. , 2017/6634 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 2005 yılında Bodrum"dan bir arsa alarak burada villa tipi daireler inşa ettiğini, davalı şirketten bir takım mal ve hizmetler satın aldığını ve bu bedelleri kendilerine ödediğini, davalı şirket yetkililerinin kötü niyetli davranarak... 1. İcra Müdürlüğü’ nün 2008/5418 E. sayılı icra dosyası ile takibe geçtiklerini, takibin dayanağının davalının müvekkillerinin haberi olmadan keşide edilen bir fatura olduğunu, bahsi geçen faturanın müvekkillerinin ticari kayıtlarında olmadığını, davaya konu takip borcunun haciz baskısı altında ödendiğini ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve %20"den az olmamak üzere davalı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin davaya konu 18.000,00TL’ lik tutarındaki fatura ile davacıya inşaat malzemesi sattığını, fatura bedelinin ödenmediği için icra takibi yapıldığını, davalının borcuna karşılık takipten sonra 11.885,00 TL ödeme yaptığını belirterek, davanın reddine ve %20"den az olmamak üzere davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, takibe konu fatura borcunun takip tarihi itibariyle ödenmeyip, takip sonrası davacı tarafından yapılan ödemelerin borçtan düşülmesi ile davacının davalıya 13.936,79 TL borçlu olduğu ve 4.926,47 TL borçlu olmadığının tespitine ve koşulları oluşmayan tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, hakkında yapılan icra takibinin kesinleşmesi sonucu kendi iradesi ile herhangi bir ihtirazi kayıt koymaksızın ödemede bulunmuştur. TBK"nun 78/1 maddesi uyarınca borçlanmadığı edimi kendi iradesiyle yerine getiren kimse bunu ancak kendisini borçlu sanarak ifa ettiğini ispat ederse geri isteyebilir. Mahkemece bu hüküm üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 05/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.