20. Ceza Dairesi 2018/1981 E. , 2018/5011 K.
"İçtihat Metni"
Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki ....33. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 10/10/2016 tarihli 2017/411 esas ve 2017/776 karar sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 12/02/2018 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-Konuyla İlgili Bilgiler:
İncelenen dosyadan;
1) Şüpheli ... hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan dolayı yapılan soruşturma sonucunda ....Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 18/12/2014 tarihli ve 2014/136764 soruşturma, 2014/1245 karar sayılı karar ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/3. maddesi uyarınca 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, kararın 22/12/2015 tarihinde şüpheliye tebliğ edildiği ve infazı için ....Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği,
2) ....Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından çıkarılan, tedavi ve denetimli serbestlik kararının icrası için 10 gün içinde başvuru yapması, aksi halde yükümlülüğü ihlal etmiş sayılacağı ve ertelenmiş bulunan kamu davasının açılacağı şerhini içerir tebligatın şüpheliye tebliğ edildiği, şüphelinin askerde olduğu anlaşıldığından infazın terhis tarihinden sonraya bırakıldığı, terhisten sonra müdürlüğe başvurması üzerine hastaneye sevk edildiği, tedavi takip programına uyum gösterdiği, müdürlükçe denetim planı hazırlandığı, 11/08/2016 tarihli üçüncü görüşmesine katılmaması nedeniyle 24/08/2016 tarihli uyarı yazısı ile uyarıldığı, uyarı yazısının 08/09/2016 tarihinde tebliğ edildiği, uyarıdan sonra üç ayrı grup çalışmasına katıldığı ancak 21/12/2016 tarihli grup seminer çalışmasına katılmadığı, mazeret bildirmesi üzerine komisyonca mazeretinin kabul edilerek infaza devam edildiği, şüphelinin 04/01/2017 tarihli grup çalışmasına katılmadığı, sonrasında trafik kazası yaptığını belirterek resmi olmayan kaza tespit tutanağı sunarak mazeret bildirdiği, ancak resmi evrak ibraz edemediğinden mazeretin reddine karar verilerek dosyanın kapatıldığı ve Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği,
3) ....Cumhuriyet Başsavcılığı"nca erteleme kararı kaldırılarak 19/04/2017 tarihli 2014/136764 soruşturma ve 2017/12963 esas sayılı iddianame ile şüpheli hakkında kamu davası açıldığı,
4) ....33. Asliye Ceza Mahkemesi’nin kanun yararına bozma istemine konu 10/10/2017 tarihli , 2017/411 esas ve 2017/776 sayılı kararı ile; sanığın denetimli serbestlik tedbirini ihlali hususunda belgelendirilebilir ve geçerli mazereti bulunduğundan hüküm kurulmasına yer olmadığına ve denetimli serbestlik tedbirinin devamına karar verildiği, kararın 14/11/2017 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği
Anlaşılmıştır.
./..
B-Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda ....Cumhuriyet Başsavcılığı"nca verilen 18/12/2014 tarihli ve 2014/136764 soruşturma, 2014/1245 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin denetimli serbestlik tedbirlerine uymamakta ısrar ettiği gerekçesiyle ....Cumhuriyet Başsavcılığı"nca 19/04/2017 tarihli ve 2014/136764 soruşturma, 2017/12963 esas, 2017/9776 sayılı iddianamesiyle kamu davasının açılması üzerine sanığın yapılan yargılamasında, sanığın denetimli serbestlik tedbirini ihlali hususunda belgelendirilebilir ve geçerli mazereti bulunduğundan bahisle hüküm kurulmasına yer olmadığına ve denetimli serbestlik tedbirinin devamına dair ....33. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 10/10/2017 tarihli ve 2017/411 esas, 2017/776 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, 5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde, “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde hüküm çeşitlerinin tahdidi olarak sayıldığı, somut olayda mahkemesince açılan kamu davası hakkında durma kararı verilerek, şüpheli hakkında denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, anılan Kanun"da düzenlenmeyen hüküm kurulmasına yer olmadığı şeklinde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca ....33. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 10/10/2017 tarihli ve 2017/411 esas, 2017/776 sayılı kararının bozulması istenmiştir.
C-Konunun Değerlendirilmesi:
6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 68. maddesi ile değiştirilen, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesi ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan başlatılan soruşturmada, Cumhuriyet Savcısı tarafından beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine karar verileceği, Cumhuriyet savcısının, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyaracağı, kişinin, erteleme süresi zarfında, kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ve uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hâlinde hakkında kamu davası açılacağı hükme bağlanmıştır.
5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/1. maddesinde ise; “Duruşmanın sona erdiği açıklandıktan sonra hüküm verilir. Beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, mahkûmiyet, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararı, hükümdür.” ve aynı maddenin 8. fıkrasında "Türk Ceza Kanununda öngörülen düşme sebeplerinin varlığı ya da soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması hallerinde, davanın düşmesine karar verilir. Ancak, soruşturmanın veya ./..
kovuşturmanın yapılması şarta bağlı tutulmuş olup da şartın henüz gerçekleşmediği anlaşılırsa; gerçekleşmesini beklemek üzere, durma kararı verilir. Bu karara itiraz edilebilir." şeklinde hüküm çeşitleri tahdidi olarak sayılmıştır.
İncelenen dosya içeriğine göre; mahkemesince açılan kamu davası hakkında durma kararı verilerek, şüpheli hakkında denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde 5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nda düzenlenmeyen “hüküm kurulmasına yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-Karar: Yukarıda belirtilen nedenlerle,
Sanık hakkında açılan kamu davasında durma kararı verilerek, şüpheli hakkında hükmolunan denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi, denetimli serbestlik tedbirine uygun davranılmaması halinde yargılamaya devamla işin esasına girilerek hüküm kurulması gerekirken 5721 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nda düzenlenmeyen “hüküm kurulmasına yer olmadığına” şeklinde karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden; ....33. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 10/10/2017 tarihli ve 2017/411 esas ve 2017/776 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine,
07/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.