14. Hukuk Dairesi 2016/1918 E. , 2018/1899 K.
"İçtihat Metni"....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.12.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İİK’nın 121. maddesi uyarınca açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davacı vekili, davalı borçlu.... hakkında başlatılan icra takibi nedeniyle haczedilen dava konusu 66 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın aynen taksim yolu ile giderilmesini, ayrıca açmış oldukları tapu iptali ve tescil davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, davalı ... vekili ise davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.
Paydaşlığın giderilmesi davalarında mahkemece malın aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilebilmesi için taşınmazın yüzölçümü, niteliği, pay ve paydaş sayısı ve tarım arazilerinin niteliği ile imar mevzuatına göre aynen taksimin mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Taşınmazın önemli ölçüde bir değer kaybına uğraması söz konusu ise aynen bölünerek paylaştırılmasına karar verilemez. Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz.
Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmadıkça hakim kendiliğinden bazı taşınmazların bir kısım paydaşlara, kalanın diğer paydaşlara verilmesi şeklinde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez.
Aynen bölünerek paylaştırma (taksim) halinde teknik bilirkişiye ifraz projesi düzenlettirilerek bu projeye göre taşınmaz belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde ise ilgili belediyeden, belediye dışında ise İl İdare Kurulundan bölüşmenin (taksimin) mümkün olup olmadığı sorulur.
Belediye Encümeni veya İl İdare Kurullarınca 3194 sayılı İmar Kanunu ve ilgili Yönetmelik hükümlerine uygun bulunması halinde onaylanması gereken ifraz projesinde kimlere nerelerin verileceği, bu konuda paydaşlar aralarında anlaşamazlarsa hakim huzurunda kura çekilerek belirlenir.
Onay makamından olumsuz cevap gelmesi halinde paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi gerekir.
Ayrıca, dava konusu taşınmaz hakkında tapu iptali ve tescil davası bulunması halinde bu davaların sonunda pay ve paydaş durumu değişebileceğinden ortaklığın giderilmesi davasının sonucu da etkilenecektir. Bu nedenle, açılan tapu iptali ve tescil davaları 6100 sayılı HMK"nın 165/1. maddesi gereğince görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele yapılması gerekir.
Somut olaya gelince; mahkemece dava konusu taşınmazın ifrazının mümkün olup olmadığının tespiti amacıyla yazılan yazılara, .... İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü 09.12.2014 tarihinde dava konusu taşınmazın 5403 sayılı yasaya göre ifrazının mümkün olmadığı yönünde, 05.06.2015 tarihinde ise dava konusu parsel üzerinden geçen köy yerleşik alan sınırları ifraz hattı olarak kabul edilerek bu çizgiden ifraz edilmesinde sakınca olmadığı ancak köy yerleşik alan sınırı dışında kalan bölümün ifraz edilemeyeceği yönünde cevap vermiştir. .... Belediye Başkanlığı 15.04.2015 ve 10.12.2014 tarihlerindeki yazılarında dava konusu taşınmazın aynen taksiminin mümkün olduğunu bildirmiştir. Mahallinde yapılan keşfe katılan bilirkişiler ise dosyaya sundukları raporlarda dava konusu taşınmazın aynen taksiminin mümkün olmadığını beyan etmişlerdir.
Mahkemece, bilirkişi raporları ile ilgili kurumlardan gelen yazı cevapları arasındaki çelişkiler giderilmeden dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler gözetilerek bilirkişi raporları ve ilgili kurumlardan gelen yazı cevapları arasındaki çelişkiler giderilerek, gerekirse bu konuda uzman bilirkişilerden rapor alınmak suretiyle dava konusu taşınmazın aynen taksiminin mümkün olup olmadığı saptanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
Ayrıca, davalı ... tarafından dava konusu taşınmaza yönelik açıldığı bildirilen .... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2015/504 Esas sayılı dosyası getirtilerek, açılan tapu iptali ve tescil davasının derdest olup olmadığı araştırılmalı, bu dosyada verilecek kararın pay ve paydaş durumunu değiştirebileceği gözetilerek sonucu beklenmelidir.
Mahkemece, değinilen hususlar gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.03.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.